BEKİR HAZAR

Suudi Arabistan petrol fiyatlarını düşürdü. Moskova milyarlarca dolar kaybetti. Ve kaybetmeye de devam edecek.
Sizce bir fare bir file diz çöktürüp, batırabilir mi?
Koskoca Rusya'ya kafa tutacak kudreti Suudi Arabistan hangi damarlarında bulabiliyor?
Dünyanın en büyük istihbarat teşkilatlarından birine ve ordusuna sahip Rusya'yı batırmak Suudi Arabistan'ın haddine mi?
Hayır, asla değil.
Ama bu dünyada bazı GÜÇ'ler ve onların TAŞERONLARI vardır.
Bu taşeronlar bazen eline silah tutuşturulan bir insan, bazen önüne gelenin kafasını kesen bir örgüt, bazen de ÜLKELER'dir. Suudi Arabistan bir taşerondur. Ancak ülkeyi yöneten dış güçler, Kral'ı Rusya ile karşı karşıya getirmiştir. Rus istihbaratı milyarlarca doların uçmasına neden olan Suudilere "Canımsın" demeyecektir.
Gereğinin yapılacağı korkusu sebebiyle Suudi sarayında baş gösteren ölüm korkusu, zaman zaman petrol fiyatları ile oynama hevesinden vazgeçme noktasına getirmektedir Kral'ı.
İşte ülkeleri dizayn eden ve yöneten güçler bu noktada da devreye girmekte, taşeron olarak kullandıkları ülkelere bile taşeronlar göndermektedir. Nitekim geçtiğimiz haftalarda mızmızlanmaya başlayan Suudi Arabistan'a Irak sınırından ilk kez DEAŞ örgütü üyeleri gönderilmiştir. Bombalı saldırıda Suudi güvenlik görevlisi ölmüştür.
Çok ilginçtir, El Kaide de DEAŞ da vehhabi Suudi Arabistan'dan üretilmiştir.
Dünyayı yöneten egemen güçler öyle oyunlar kurar ki, sen ne olduğunu anlayamazsın.
Bugün Paris'te taranan insanlar, patlayan bombaların ardında hep bu vardır.
İsviçre'de yakılan camilerde, Almanya'da kundaklanan minarelerde hep aynı güçlerin satranç hamleleri vardır. Yıllar önce Putin Türkiye'ye geliyordu. Yola çıkacağı günden 24 saat önce Çeçenleri kullanıp bir okulu bastırdılar, yüzlerce öğrencinin ölümüne, Putin'in Türkiye seyahatine ve yakınlaşmaya engel oldular. Ülkeleri yönetenler için "DÜŞMAN" memleket yoktur. Sonsuz ülke çıkarları vardır. Ve bu çıkarlar uğuruna dış politikalar değişebilir, bugün beraber hareket ettiğin ile yarın ayrı saflarda karşı karşıya gelebilirsin. Yaptığın her hamle, bazılarının çıkarlarına basar. İşte o zaman karşı hamlelerin gelmesi kaçınılmaz olur.
Cumhurbaşkanın Almanya'ya gidip binlerce Türk önünde miting yaparsa, Alman yönetimini korku kaplar.
Aynı günde Okmeydanı karışır, sen "Neden?" diye bakarsın. Halbuki Alman istihbaratının karşı hamlesi ve bir mesajıdır bu. Sultanahmet'te bombalı saldırı da benzer şekilde taşeron aracılığı ile mesajdır.
Bugün Paris'teki saldırı nedeniyle ayağa kalkan İngiliz basını, olayı hemen, "Terör Suriye'de güç buluyor. Derhal bu ülkede savaşan taraflar bir araya gelerek anlaşmalı" noktasına taşıdı.
Paris saldırısı ile Suriye'yi dizayn edip, bu ülkeyi üçe bölme ÇIKARIMINI yapan bir İngiliz kafası hemen fırlıyor ortaya. Aynı şekilde dün hem Fransa'da hem de Avusturya'da camilere saldırılar başladı.
Almanya'daki cami saldırılarını yapan Nazilerin ardında Alman istihbaratı çıktı.
Aynı şekilde İslam Karşıtlığı adı altında aynı istihbarat örgütleri insanları sokağa döküyor.
Peşisıra "Allahüekber" diyerek yapılan saldırılarla bu duygular törpüleniyor.
Evliliklerin ve doğumların bittiği Batı'da Müslüman sayısı hızla artıyor.
Ortadoğu'da kullandıkları örgütlerle ülkeleri dizayn edip enerji hatlarının üzerlerine oturuyorlar, aynı taşeronlarla Avrupa'da "İslamafobi" oluşturup Müslümanlar'ı göçe hazırlıyorlar. İstihbarat örgütleri şu an yaşanan kirli oyunların en şiddetlisini icra ediyor. Ve İslam'la terörü yan yana getirip binlerce kazanımın hazzını yaşıyor.
İspanyol aktör Toledo'nun tüm dünyada tartışılan tweet'leri boş bir anlam taşımıyor.
Toledo, Batı'nın tezgahlar kurarak İslam coğrafyasında milyonlarca kişiyi öldürdüğünü hatırlatıyor. Avustralya'daki saldırı için de, "Adamın biri bara giriyor, içerdekileri rehin alıyor, hiçbir zarar yok, ardından polis baskın düzenliyor, 3 ölü. Sonuç, dünyada İslam'a karşı alarma geçelim sesleri yükseliyor" diyerek oynan oyunlara işaret ediyor. Tüm yaşanan tezgahlara baktığımızda bugün Müslüman bir ülke olan Türkiye'nin de akılalmaz saldırılara maruz kalması anormal kaçmıyor.
Evet, önümüzdeki yıllar Batı çıkarları için "İslam"ı itibarsızlaştırarak ülkeleri dizayn edecek.
İsrail de çanakçısı olacak.
Bazıları da taşeron!!!