BEKİR HAZAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün açıkladı.17 Aralık operasyonlarının Türkiye'ye maliyeti 120 milyar dolar.
Korkunç bir rakam bu. Yıllık 158 milyar dolarlık ihracat yapmak için, milyonlarca işçisiyle, binlerce işadamıyla tam 365 gün çırpınan, dünyayı dolaşan, pazarlar bulmak için yırtınan, rakip ülkeleri egale etmek için dövünen koskoca Türkiye, bir günde içeriden yediği operasyonla tam 120 milyar dolar kaybediyor. "Devrin sabık Başbakanı" diye operasyon öncesi hazırlanan fezlekeler bile bunun bir DARBE girişimi olduğunu bas bas bağırıyor. Hazırlıklar yapılmış, gölge kabineler oluşturulmuş ve düğmeye basılmış bir operasyon sonucu bu ülkenin tam 120 milyar doları buhar oluyor. Aslında birilerinin cebine giriyor. Bize bizden gelen darbede 77 milyonun cebinden çıkan 120 milyar dolar uluslararası para baronlarının kasasına gidiyor. Bir yerli "TIK"la bizim paramızı resetliyorlar. Sen vatanı milleti kurtaracağım diye operasyona başlarken, kimleri kurtardığını, kimleri zengin ettiğini, kimlere HİZMET ettiğini fark edemiyorsun bile.
İçerde birbirimiz yemekten, dışarıda 120 milyar doları kim götürdü diye dönüp bakamayacak hale geliyoruz. Ve hala da bizim muhalefet "Hükümeti nasıl yıkarız" modunda kendini yırtarken, buharlaşan 120 milyar doların yanından bile geçmiyor.
Gözler iktidar hırsıyla ve sürekli kaybetme paranoyası ile tek bir hedefe "Hükümet"e kilitlenmiş durumda.
Halbuki dışarıda bir yerlerde bu ülkenin tam 120 milyar dolarını kasasına kilitleyip, operasyonu yapanları öpenler kadeh kaldırarak balolarda dans ediyor sevinçle.
Darbeler ve darbe girişimleri bu ülkeyi her dönemde soyup soğana çeviriyor. Darbeye destek veren baronların medyasına bu ülkeden siyasetçiler, işadamları, yazarlar, aydınlar şükranlarını sunuyor, ülkesini karalama sırasına giriyor, adeta ÇANAK ANTEN oluyor.
Geçtiğimiz günlerde 12 Eylül darbesini yapan Kenan Evren'in o dönemin ABD Başkanı Carter'a yazdığı mektup yayınlandı. "Gösterilen anlayış için MİNNETTARLIĞIMIZI belirtiriz" diye başlıyor o mektup. "Türkiye'nin hiçbir zaman Yunanistan'ın entegre askeri yapısına dönüşünden desteğini esirgemediğin altını çiziyoruz" diye devam ediyor. Darbeye desteğe verilen Minnettarlık duyguları sonrası "Biz de Yunanistan'ın NATO'ya dönüşüne yeşil ışık yaktık" diyerek uluslararası arenada elimizdeki güçlü pazarlık kartını nasıl masaya bıraktığımız anlatılıyor o mektupta.
Evet her darbede bizden tonla bir şeyler götürdüler. Hepsine MİNNETTAR olduk.
Son olarak 120 milyar dolarımızın 17 Aralık'ta Faiz Lobisi'ne gittiği açıklanıyor.
Bizda hala "Nerede bu Faiz Lobisi" diyenler ortalıkta geziyor. Ve biz hala içeride birbirimize saldırıyor, çözüm sürecine nasıl sabotajı yaparızı düşünüyor, kamplaşıyor, bölünüyor, birbirimize diş biliyoruz. Dünya dış politikaya, enerji hatlarına, ülkesine dışarıdan getireceği PARA'ya odaklanırken biz yine İÇ kavgalara gömülüyoruz. Bu ülkede içeride birbirini yiyenlerin, dışarıdaki menfaatlerimize müdahale ve itiraz edemeyecek kadar zayıf hale gelmesi için operasyon üzerine operasyon yapıyorlar, saldırıyorlar.
İsrail, işgal ettiği Suriye'ye ait Golan tepelerinde ABD eski başkan yardımcılarından Dick Cheney'in danışmanlık yaptığı Genie Energy şirketine petrol arama izni verdi. Tel Aviv Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı ve Suriye uzmanı Prof. Eyal Zisser, "Birbirini yiyen Suriyelilerin buna itiraz edecek ne gücü ne de vakti var" diye konuştu dün. Evet böyle birbiriyle çatışanların ortamı Çakallara hep yarıyor, daima petrole ve paraya götürüyor. Bizi de itiraz bile edemeyecek zayıflığa getirmek için her türlü operasyonu çekiyorlar. Gücünü ve vaktini içeride harcayan eski Türkiye istiyorlar. En uygun olan yerlilerimizi kullanıyorlar.
Tam bu satırları yazarken ekranda Sultanahmet'te polise saldırı: 1 şehit, 1 yaralı" diye haber yayınlanıyordu. Evet birileri taşeron olarak bizim birilerimizi buluyor, eline silahı veriyor. Allah herkese akıllı ve ülkesini düşünenlerden olmayı nasip etsin. Amin...