"Siyaset futbol gibi bir takım oyunudur"
Dünyanın her yerinde itilip kakılan mahallelerinde yaşayan çocukların umudu olmuş bir oyundur futbol. Futbol parlak bir geleceğe çıkan yolun adıdır. Elbette futbol estetiktir, sanattır. Kimi zaman asistlerle, şutlorla 90 artı uzatmaya sığdırılmış bu şölen kahramanlar üretir. Kimi futbolcuları takım arkadaşlarıyla olan örnek ilişkileriyle de hatırlarız. Gözlerin bile yakalaması mümkün olmayan bir hızla şut atan Metin Oktay'ı böyle anıyoruz. Dünyanın en büyük forveti olan Lefter'i böyle hatırlıyoruz. Baba Hakkı'yı böyle hatırlıyoruz. Takımının renklerine ömrünü vakfetmiş Dozer Cemil'i böyle anıyoruz. Değerli dostlarım çocukluktan itibaren futbola gönül vermiş gençlik yıllarında top koşturmuş bir kardeşiniz olarak bir insana neler kazandıracağını biliyorum. Bu oyunun bana kazandırdığı vasıflardan çok istifade ettim. Siyasetin, futbolla birçok orak yönü olduğuna inanıyorum. Bu yarışın ilk aşaması sandıktan galip çıkmak için ikincisi millete hizmet götürmek içindir. Siyasette futbol gibi bir takım oyunudur. Hocam bana şöyle derdi: Oğlum topu yiyeceksin derdi. Sporun içine şiddet girince centilmenlik ruhu nasıl kayboluyorsa siyasetin içine yalan girince aynı sonuç ortaya çıkar.