90'lı yıllarda hükümet krizleri
Bakanlık pazarlıkları, güvenoyu problemi ve dışarıdan müdahale eden sermaye gruplarının koalisyon hükümetlerini çalışamaz hale getirdiğini söyleyen Kardaş sözlerine şöyle devam etti: Demirel ile İnönü bir süre koalisyon kuruyor. Özal'ın vefatıyla Demirel Cumhurbaşkanı oluyor Başbakanlık makamı boşta kalıyor. Çiller DYP'nin genel kurulunda genel başkan olması ile birlikte Başbakanlık görevini de üstleniyor. Yani halkın genel başkan olarak seçmediği bir siyasetçi Başbakan oluyor. Ve gelir gelmez Demirel'in ekibini tasfiye ettiği manşetleri atılıyor. SHP yine koalisyon ortağı, fakat bir anda koalisyon ortağı olan SHP'de bir çok değişikli oluyor. İnönü gidiyor yerine Karayalçın geliyor, CHP ile SHP birleşiyor genel başkan Hikmet Çetin oluyor. Bu sefer Başbakan Yardımcısı Hikmet Çetin oluyor. Sonra CHP'nin genel başkanı kongrede değişip Deniz Baykal oluyor, bir anda hükümet ortağı Baykal oluyor. Koalisyon ortaklığı yapan partiler sürekli lider değişimi yaşıyor.
Baykal, Çiller ile hükümeti devam ettirmek istemiyor ve koalisyonu bozuyor. Ardından Çiller liderliğinde bir azınlık hükümeti kuruluyor ve güvenoyu alamadığı için hükümetin ömrü yirmi beş gün oluyor. Yeni hükümet arayışları başlıyor Çiller tekrar Baykal ile görüşüyor seçime kadar bir hükümet kuruyorlar. Bu hükümet, seçim hükümeti olduğu için ömrü elli gün ile kısıtlı kalıyor
1995 yılında kimsenin beklemediği bir şekilde Refah partisi birinci parti oluyor. Erbakan kimin kapısını çalsa hayır cevabı alıyor. Burada Refah partisinin kabul görmemesinde etkili olan askerin tutumudur. Çabalar sonucu Refahyol hükümeti kuruluyor. Dönemin Genelkurmay başkanı Yılmaz ve Çiller'i bizzat ziyaret ederek Refah ile hükümet kurmayın birlikte hükümet kurun diye açık şekilde tehdit ediyor.
.