Ulu Camii'nin bilinmeyen yönleri
Diyarbakır Ulu Camii Diyarbakır Kalesi'nin surları üzerinde Harput Kapısı ile Mardin Kapısı'nı birleştiren eksenin batısında yer alan Anadolu'daki en eski camisidir.
Giriş Tarihi: 01.04.2015 14:21
Diyarbakır Ulu Camii Diyarbakır Kalesi'nin surları üzerinde Harput Kapısı ile Mardin Kapısı'nı birleştiren eksenin batısında yer alan Anadolu'daki en eski camisidir.
Kim tarafından ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. 639 yılında Diyarbakır'a egemen olan Müslüman Araplar tarafından şehrin merkezindeki en büyük mabed olan Martoma Kilisesi'nin camiye çevrilmesiyle oluşturulmuştur.
Caminin duvarlarında bulunan Selçuklu, Artuklu, Akkoyunlu, Karakoyunlu ve Osmanlı dönemlerinden kalma 20 kadar yazıttan bu dönemlerde onarım gördüğü anlaşılmaktadır. Erken İslam döneminin ünlü Şam Emeviye Camii'nin Anadolu'ya yansıması olarak yorumlanan Diyarbakır Ulu Camii, İslam aleminin 5. Harem-i Şerifi olarak kabul ediliyor.
Caminin altında su kaynağı vardır. Bu su Hani Dağı'nın eteklerinden kaynar ve dokuz kemerli bentlerden çıkarak büyük havuz teşkil eder. Havuza akan su 7 gözedir.
Ulu Camii'nin avlu cephelerinde farklı dönemlere ait mimari bezemeler, kabartma ve yazıtlar büyük bir uyum içerisinde yerleştirilmiştir. Tarihin her döneminde ibadet merkezi olarak kullanılan tarihi Ulu Camii Diyarbakır'daki en büyük yapılar topluluğudur.