Bilal Erdoğan: "Tayyip Erdoğan Ulubatlı Hasan gibi"

TÜGVA Ağrı Şubesi'nin daveti üzerine Ağrı'ya gelen Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, Kültür ve Kongre Merkezi salonunda düzenlenen programa katıldı. Programa Ağrı Valisi Musa Işın, AK Parti Milletvekili Cesim Gökçe, AK Parti Ağrı İl Başkanı Kemal Atmaca, İzmit Belediye Başkanı Dr. Nevzat Doğan ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda, 16 Nisan'da yapılacak olan referandum sürecini değerlendiren Bilal Erdoğan, halk oylamasında vatandaşlardan 'Evet' oyu istedi. Referandumda 'Evet' oylarının çıkması ile Türkiye'nin önünün açılacağını vurgulayan Erdoğan "Değerli Ağrı'lı kardeşlerim İmam Şafii'nin bir sözü var. 'Doğru yerde durup durmadığınızı anlamak istediğiniz zaman düşman okları nereye gidiyor oraya bakın' diyor. Şimdi düşmanlarımız kimdi, yüzyıl olmadı, Çanakkale'de bizi işgal etmek isteyenler boğazları ve İstanbul'u teslim almak isteyenler İngilizlerdi, Fransızlardı, sonra Anadolu yurdunu 1. Dünya Savaşı'nın ardından aralarında paylaşmak isteyen ve İtalyanlardı, İngilizler, Fıransızlar ve Yunanlılardı. Biz Yunan'ı denize döktüğümüz zaman bu güzel yurdun evlatları Yunanı denize döktüğü zaman Yunan aslında o devrin emperyalistlerin maşasıydı. Ve bu millet omuz omuza el ele Yunan'ı mağlup etti. Bugün bu milleti denize dökmek isteyenler kimle hareket ediyor. İşte Avrupa'daki bizi bölmek isteyenler bizi zayıflatmak isteyen emperyalist odaklarla ama bu millet Çanakkale'de nasıl bu yurdun düşmanlarını bu kardeş milletin düşmanlarını yendiyse 15 Temmuz'da da onları mağlubiyete uğrattı. Şimdi düşmanın okları nereye gidiyor? Tayyip Erdoğan'a, Tayyip Erdoğan ne yapıyor maşallah Ulubatlı Hasan gibi. Şimdi düşmanın okları 'Hayır' cephesinden hayır kampından geliyor" dedi.

Konuşmasında Avrupa ülkelerine tepki gösteren Bilal Erdoğan, "Bizim Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Hanım efendiyi sınır dışı dışı ettiler. Her türlü kabalığı yaparak bizim oradaki konsolosumuzu nezaret aldılar. Her türlü diplomatik teamülü kendilerinin de imzaladığı uluslararası anlaşmaya rağmen sadece ülkelerinde 'Evet' kampanyası yapılmasın diye bunları yaptılar. Bakın düşman okları nereden geliyor. Çok manidar bugün Avrupa'da yükselen ırkçılık Avrupa'da yükselen faşizm Türkiye'yi kendilerine rakip olarak gördükleri için Türkiye'nin güçlenmesini istemedikleri için Türkiye'yi Avrupa'ya yeni bir düşman olarak yeni bir düşman olarak tanıtmaya çalışmakta. Ve açık açık televizyon kanallarına çıkıp ki yüzde 20'ler civarında oy alan partiler Türkler'i istemiyoruz, müslümanları istemiyoruz diyebilmektedirler. Şimdi biz bu düşmanı ne yaparız,biz bu düşmanı bir daha denize dökmezsek bize yaşamak helal olmasın" şeklinde konuştu.

'Hayır' oyu verecek örgütleri ve partileri eleştiren Bilal Erdoğan, bu referandumun ülkemiz için büyük önem taşıdığını söyleyerek, "'Hayır' kampında kimler var bakalım. Avrupa kimleri destekliyor, DHKPC'li teröristler kimin ellerinde korunuyor Avrupa'da. Mahkûm olunca nereye kaçıyorlar Avrupa'ya Amerika'ya kaçıyorlar. FETÖ'cülere de Amerika sahip çıktı. PKK'lılara bölücülere kim sahip çıkıyor, yine Avrupa sahip çıkıyor, onların yanında kim var maalesef bu CHP zihniyetine mensup insanlar duruyor. Başka kim duruyor, Türkiye'yi bölmek isteyen Avrupalı Parlamenterler. Avrupa Parlamentosunun koridorlarında bölücü örgütün sergilerine ev sahipliği edenler, 'Evet kampanyası için Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın video konferansla dâhil izin vermediler. Ama Kandil'den oraya bağlanıp 'Hayır' demeyi hoş gördüler. Bu Avrupa'nın demokrasisi ne berbat bir şeydir. Bize gelince yok işlerine gelince var. Türkiye'nin güçlenmesini birlik olmasını istemiyorlar. Ve bugüne kadar Doğu ve Güneydoğu bölgemizde bu milleti bölmek isteyenler, bu milletin inancına saygı duymayanlar işte bu Türkiye'yi zayıflatmak isteyenler tarafından desteklendi. Ve bu millet 15 Temmuz'da hendeklerde çukurlarda bu zihniyeti çok net gördü ve Allah'ın izniyle 16 Nisan var ya o zihniyetin sandıklara gömüleceği gün olsun inşallah" ifadelerini kullandı.