Türkiye'nin Fırat Kalkanı Harekâtı ile Suriye'ye girmesi, içinde bulunduğumuz coğrafyada son 5 yılda ülkeleri ve dengeleri sarsan derin kuşatmaya karşı yeni bir siyasetin işareti... Çünkü Türkiye, artık şunun farkında: İç savaşı durdurmak için 'tampon bölge' önermesi, 3 milyon aşkın mülteciye kucak açması küresel güç odaklarını durdurmadı. Tam tersine Türkiye giderek hem küresel güç odaklarının hem de bölgedeki terörün hedefi haline getirildi. Bölgede vekalet savaşlarının aparatı FETÖ, PKK ve DAEŞ'in aynı anda ve sürekli Türkiye'ye saldırmaları tesadüf değildi. Aynı şekilde ve eşzamanlı olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetim Başkanı Mesud Barzani'yi de hedefe koymaları da tesadüf değildi. Yani ortada küresel bir proje vardı ve diğer her şey, Kürtleri 'özgürleştirme' vaadi dahil o projenin bir aparatıydı. Buna küresel medya saldırılarını da eklemek gerekiyor. Ama darbe dahil hiçbiri başarılamadı ve Türkiye Cerablus'a girerek 'dur' dedi. YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN