"CHP-HDP yakınlaşması görülüyor"

Davutoğlu, partisinin Antalya Kepez Arena yanındaki meydanda düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, vatandaşlara "Başları Toroslar kadar dik, yürekleri Akdeniz kadar engin, değerli hemşehrilerim" diye seslendi.

Antalyalıların her seçimde aşkla meydanları doldurduğunu ifade eden Davutoğlu, "Yiğit yörükler, bu Torosların, boyların, aşiretlerin çocukları, işte Toroslu Ahmet huzurunuzda, işte Konyalı olduğu kadar Antalyalı Ahmet kardeşiniz yanınızda. Hepinizi saygıyla, muhabbetle selamlıyorum" diye konuştu.

Meydanın en arka sırasında yer alan vatandaşlarla göz göze gelemese bile gönül gözüyle onları selamladığını belirten Davutoğlu, Antalya'nın ilçelerini sayarak, tüm vatandaşları selamladı.

Antalya'da büyük bir coşkuyla karşılandığını anlatan Başbakan Davutoğlu, "Türkiye heyecanınız, ülkemize, devletimize, milletimize, bayrağımıza, şehrimize olan bağlılığınız, bu sevdanız her zaman daim olsun" dedi.

Vatandaşlara, "Sizin gönlünüz Akdeniz gibi engindir, karakteriniz Toroslar gibi sağlamdır ve yüreğinizdeki aşk ve sevda bu al bayrak kadar derindir" diye seslenen Davutoğlu, Antalyalılara kendisini coşkulu bir şekilde karşıladıkları için teşekkür etti.

Konuşması sırasında dev bir Türk bayrağı ile üzerinde "Torosların yiğit evladı, memleketine hoş geldin" yazılı olan kendi fotoğrafının yer aldığı pankartın vatandaşlar tarafından açılması üzerine Başbakan Davutoğlu, "Dünyanın en güzel manzarası bu, al bayrağın yanında kardeşinizin resmini taşımanız. Allah sizden razı olsun" ifadesini kullandı.

Antalyalıların haksızlığa, zulme, ihanete hiçbir zaman geçit vermeyeceğini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, miting alanının dört bir köşesinde dev Türk bayrakların açılması üzerine Davutoğlu, şunları söyledi:

"Maşallah bu ne güzel karşılama, bu ne güzel al bayrak sevdası. Görsünler, 'sırtımızı dağa dayadık, terör örgütüne dayadık' diyenler bu al bayrağı görsünler de bizim sırtımızı nereye dayadığımızı bir kez daha fark etsinler. Terörle mücadele ederken kenarda duran, seyredenler, sonra milliyetçilik nutku çekenler, şu al bayrağı dalgalandıran Antalya'nın ak kadrolarını görsünler de milli ne demek, yerlilik ne demek, milliyetçilik ne demek anlasınlar. Hepsi görsün, paralel yapı görsün, CHP, HDP, MHP görsün. Ak kadroların ak yüreklerindeki al bayrak sevdasını görsünler."

Konuşması sık sık "Bu millet seninle gurur duyuyor" sloganlarıyla kesilen Başbakan Davutoğlu, kalabalığa, "Antalyalılar bizi yine yanıltmadınız, biz sizinle gurur duyuyoruz" karşılığını verdi.

Miting programını yaparken Antalya'nın son haftaya konulmasını istediğini ve Antalyalıların kendilerine güzel bir sürpriz yapacağını tahmin ettiğini aktaran Davutoğlu, Antalyalıların dört bir koldan bütün meydanı al bayrakları ile sardıklarını belirtti.

Türkiye'deki siyasi mitinglerin en güzel görüntülerinden birini burada yaşadıklarını ifade eden Davutoğlu, "Allah bu aziz bayrağı Torosların zirvesi gibi bütün dünya zirvelerinde dalgalandırsın" dedi.

Antalyalılara, 'Omuzlarında taşıdığınız al bayrağı dünyanın her yerinde taşımaya ve canını al bayrağa adayan ak kadrolara destek olmaya var mısınız?' diye soran Davutoğlu, şunları söyledi:

"Onlarla birlikte ilk günkü aşkla, bu al bayrak aşkıyla 'Haydi bismillah' demeye var mısınız, bütün dünya duysun, var mısınız? Arkadaşlar artık bu mesele şahsi mesele değil, bu mesele al bayrak meselesiyle memleket meselesidir, bu mesele..."

- Tek başına iktidar çağrısı

Başbakan Davutoğlu, vatandaşlardan 1 Kasım'da meydanları doldurdukları gibi sandıkları doldurarak, AK Parti'yi tek başına iş başına getirmelerini istedi.

1 Kasım seçimlerinin yalnız millet için değil büyük Türkiye, güçlü Türkiye, yeni Türkiye düşmanları için de önemli olduğunu vurgulayan Davutoğlu, vatandaşlara, şöyle seslendi:

"Türkiye'nin hasımlarına 1 Kasım'da ders vermeye var mısınız, Türkiye'yi arkadan hançerlemek isteyen terör odaklarına, dünyanın değişik köşelerinden Türkiye'ye kumpas kurmak isteyenlere, Türkiye içinde ihanet edenlere bir ders vermeye var mısınız?"

1 Kasım seçimlerinin sadece Türkiye'nin değil, Balkanlar'ın, Kafkaslar'ın, Ortadoğu'nun seçimi olduğuna işaret eden Davutoğlu, bütün insanlık adına, bütün millet adına, 1 Kasım'da al bayrağı dalgalandıracak mührün ak kadroya, AK Parti'ye vurulacağını belirtti.

Seçim temposuna girdiklerini ve birçok provokasyon yapıldığını, birçok terör saldırılarının gerçekleştiğini anlatan Davutoğlu, CHP binası önünde silahla havaya ateş eden magandaları şiddetle kınadı.

- "1 Kasım'da demokrasi destanı yazılacak"

Türkiye'nin demokratik düzeniyle, siyaset kurumuyla, objektif seçimleriyle bütün şer odaklar karşısında 1 Kasım'da yeni bir demokrasi destanı yazacağını ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin 13 yıllık kazanımları hepimiz için çok değerli. İşte bu sebeple 1 Kasım seçimi Türkiye için, Antalya için, Antalya'nın her köşesi için, Antalyalılar için çok önemli. Türkiye'nin büyümesinden, güçlenmesinden ve bölgesinde ve dünyada sesinin gür çıkmasından rahatsız olanlar var. Neredeyse yarım asra yakın bir zamandır terörle, vesayet girişimleriyle, toplumsal gerilimlerle bu ülkeyi zayıf düşürmek istediler. İstiyorlar ki Türkiye kendi iç meseleleriyle uğraşsın, kafasını kaldıramasın, bütün enerjisini iç gerilimlere harcasın ve tüketsin. Biz buna izin verir miyiz, bizi kardeş kavgasına götürebilirler mi? İşte bu gür ses, bu Anadolu'nun sesi, bu Torosların sesi, bu dalga dalga gelen Akdeniz'in, Türkiye'nin sesi. Ama bu şer odaklarının bir hesabı varsa Allah'ın da bir hesabı var, milletin de bir hesabı var. Ey Antalyalılar, milletin hesabının günü olan 1 Kasım'da bunların hesabını kesecek misiniz? 'Yeter artık' diyecek misiniz? Bu hain odaklara bir ders verecek misiniz? Merak etmeyin, bizi yıkmayı, AK Parti'nin iradesini sarsmayı bugüne kadar çok denediler ama başaramadılar, başaramayacaklar."

Davutoğlu, partisinin Antalya Kepez Arena yanındaki meydanda düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, Mayıs 2013'ün Cumhuriyet tarihinin en parlak mayısı olduğuna, Türkiye'nin IMF'ye borç ödemesinin bittiğine, İstanbul'un üçüncü köprüsünün ihalesinin o dönemde yapıldığına işaret etti.

Aynı dönemde Gezi Parkı bahanesiyle sokakların yakıldığını, yıkıldığını söyleyen Davutoğlu, "Esnafımıza kan ağlattılar. Milletin engeline takılınca bu sefer 17-25 Aralık'ta başka maşaları, paralel maşaları üzerimize saldılar. Ekonomimizin üzerinde ameliyat gerçekleştirmeye çalıştılar. En kritik dönemde devletin gizli toplantılarını dinlediler. Türkiye düşmanlarına, yurtdışına servis yaptılar. Şantajlarla, montaj ve iftiralarla AK Parti'yi yıkacaklarını zannettiler ama bilmiyorlar ki Antalyalı böyle AK Parti'ye sahip çıktığında AK Parti'yi yıkmak mümkün mü? Milletin desteğini arkasına alanları durdurmak mümkün mü" diye konuştu.

Her şeye rağmen AK Parti'yi devre dışı bırakmanın mümkün olmadığı görüldüğünde tekrar terörden medet umulmaya başlandığını ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Baktılar ki arka sıradan oyunlarla milleti kandıramıyorlar, bizi en hassas noktamızdan, terörden vurmaya çalıştılar. Gencecik evlatlarımızı şehit ediyorlar. Sokakları yakıp yıkıyorlar. 7 Haziran'dan sonra bir yönetim boşluğu var zannedip, Ceylanpınar'da iki polisimizi ensesinden vurup şehit ettiler. DEAŞ, vatandaşlarımızı katletti. Bunun karşısında da AK Parti iktidarı, hükümeti dimdik durdu ve bu al bayrağı hiçbir haine çiğnetmeyeceğini dünya aleme gösterdi. Milletin iradesi, Türkiye'nin milli duruşu üzerinde mühendislik yapmaya çalışıyorlar. Allah'ın yardımıyla yine başaramayacaklar. Türkiye dimdik ayaktadır, dimdik ayakta kalacaktır Allah'ın izniyle. Terörü de bölgemizdeki çatışmalardan bize yansıyan olumsuzlukları da yeneceğiz ve yolumuza aynı kararlılıkla devam edeceğiz."

- "Allah bu elleri birbirinden ayırmasın"

Mitinge katılanlardan ellerini göstermelerini isteyen Davutoğlu, "Allah bu elleri, Türk'ü, Kürt'ü, Sünni'si, Alevisi ile birleşen bu elleri hiç birbirinden ayırmasın. Bu ellere silah verenleri, kardeşi kardeşe kırdırmak için bu ellere molotof verenleri, taş verenleri de kahretsin. Onlara karşı bizi muktedir eylesin. Bu toprakları vatan kılan irade budur. Biz bu elleri birbirimizle el ele tutuşmak için, tek bir yumruk olmak için kullanıyoruz. Biz bu elleri ak oylarımızla, ak pusulalara AK Parti mührünü vurmak için kullanıyoruz" değerlendirmesini yaptı.

Ülkenin birliği ve dirliği, insanların kardeşliği için Türkiye'nin güçlü bir yönetime ihtiyacı olduğuna işaret eden Davutoğlu, istikrarın ve kazanımların korunması için güçlü, yükselen bir Türkiye'ye, çocukların, gençlerin geleceği için güçlü bir yönetime ihtiyacı duyulduğunu belirtti. Davutoğlu, "Sadece güçlü bir yönetim de yetmez, aynı zamanda demokrasiye ve milli iradeye sadık, Türkiye'nin önceliklerini hedefleyen bir yönetime ihtiyacı var. Açık ve net söylüyorum, madem ki bu mesele memleket meselesidir, o halde 13 yıldır olduğu gibi bugün de memleketin her köşesini kuşatan AK Parti'ye ihtiyaç var" ifadesini kullandı.

7 Haziran'daki seçim nedeniyle 81 ili dolaştığını anımsatan Davutoğlu, 1 Kasım'daki Milletvekili Genel Seçimi öncesinde de gittiği illerden, Samsun, Trabzon, Erzurum, Van, Şanlıurfa, İzmir, Manisa, Bursa, Kocaeli, Kahramanmaraş ve Adana'dan Antalya'ya selam getirdiğini söyledi.

Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Peki buraya Bahçeli gelse, Kılıçdaroğlu gelse bu şehirlerden selam getirebilir mi? Buraları dolaşabilir mi? Ayağına çarığı giyip bütün Türkiye köşelerini dolaşabilir mi bunlar? Mesele memleket meselesiyse bu memleket meselesini ancak ve ancak Türkiye'nin her karış toprağına adımını atan, her karış toprağına parmak basan bir lider getirir. Şimdi size soruyorum, Türkiye'nin her köşesini dolaştığımıza şahit misiniz? Bıkmadan, yorulmadan her köşeye ulaştığımıza şahit misiniz? İşte size selam getirdik. Bu selamları alın, yüreğinize basın. Oralarda da aynen bu bayrak, al bayrağımız, İstiklal Marşımız aynı aşkla söylendi. Türkiye'nin meselelerinin çözümü ve gelecek için koyduğumuz hedeflerin hayata geçmesi için AK Parti'nin tecrübeli kadrolarına ihtiyaç var."

- "Antalya'da en yüksek oy oranını veren ilçeyi bir ay içinde ziyaret edeceğim"

Vatandaşlara "Torosların yörükleriyiz, Anadolu'nun yiğitleriyiz" diye seslenen Davutoğlu, yola çıktığında yörüğe yol dayanmayacağını, dağlara çıktığında zirveye varmadan durmayacağını, kendilerinin de zirveye varacağını söyledi.

Antalya'nın her köşesine adım atacağını dile getiren Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Antalyalılar, biz davetiyeyi nerede alırız? Seçim sandığında. Söz veriyorum, Antalya'da en yüksek oy oranını hangi ilçe verirse bize o ilçeye bir ay içinde ziyarette bulunacağız. Sözü verdik, şahitli, onaylı. Hatta seçim için dinlenmeye bile oraya geliriz. Peki kim kazanacak? O zaman iyi yarışın, şunlara bir ders verin. Ben 1 Kasım akşamı televizyonda takip edeceğim, davetiyeyi kim gönderirse ona geleceğim, en yüksek oy oranını hangi ilçe çıkarırsa... Peki ama bütün Antalya'ya soralım. Türkiye'de rekor kırmaya var mısınız? İlçe ilçe, köy köy bütün Antalya, Türkiye'nin rekorunu kırmaya var mısınız? O zaman inşallah Konya'yı da geçeceksiniz."

AK Parti'nin 13 yıl içinde yazdığı başarı hikayelerine dağların, ovaların, nehirlerin, denizlerin şahit olduğunu bildiren Başbakan Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 10 gün önce dünyada ilk defa gerçekleştirilen bir projeyle ana vatanın suyunu KKTC'ye, yavru vatana gönderdiklerini hatırlattı.

"Bunu Bahçeli yapabilir mi?" diye soran Davutoğlu, "Hayır" karşılığını alması üzerine, "Yapabilse 13 yıl önce başbakan yardımcısıydı, yapsaydı değil mi? O Kıbrıs davasının sadece lafını yapar, milliyetçiliğin ekmeğini yer de milliyetçilik için ter dökemez, oturduğu odadan çıkamaz. Biz ise vatan topraklarını, soydaş topraklarını gezerken yatak, yer, döşek, oda görmeyiz, aşkla dolaşırız aşkla" ifadesini kullandı.

"Bunu CHP yapabilir mi?" diye sorduğu alandakilerden yine "Hayır" yanıtını alan Davutoğlu, "Yanlışlıkla bir boru çekmeye çalışsalar yolu şaşırırlar, Kıbrıs yerine başka bir yere, Lübnan'a falan götürürler" dedi.

- "Sorumluluk almak yiğit işidir"

Başbakan Davutoğlu, milletin geçmişte iyi niyetle bazı belediyeleri muhalefet partilerine teslim ettiğini belirterek, "Hiç o belediyelerden bir hayırlı hizmet gördünüz mü? Çünkü yönetmeyi bilmezler bunlar sadece kendi menfaatlerini bilir. 7 Haziran'dan bu yana bu ülkeyi düşünseler, milletimiz onları göreve çağırdığında onlar ne yaptılar? Kaçtılar. Millet 'uzlaşın' dedi 7 Haziran'da. Bunlar kendi siyasi menfaatlerinin peşine düştüler. Millet, 'hükümete girin' diyor, hepsi ayrı bir tarafa kaçıyor. Sorumluluk almak yiğit işidir. Sorumluluk almak için Toroslar'da, o yalçın dağarda büyümek, korkmamak lazım. Bildikleri tek şey var, yalanlarla, iftiralarla, akıl almaz suçlamalarla AK Parti'ye saldırmak. Terör gibi çok hayati bir meselede bile öncelikleri Türkiye değil" ifadelerini kullandı.

- "Bir eş başkan var ya..."

Muhalefet partilerinin bu ülkenin seçilmiş hükümetini ellerinde hiçbir dayanak olmadan terörün sorumlusu olarak göstermeye çalıştığını dile getiren Başbakan Davutoğlu, "Ankara'da saldırı olunca biz yaralı vatandaşlarımızın hastaneye yetişmesi için çaba sarf ederken, kaybettiğimiz vatandaşlarımızın cenazeleriyle uğraşırken bunlardan birisi, bir eş başkan var ya, adını zikretmeyeyim, 'katil devlettir' diye seslendi. Be hey gafil, bu millet, 78 milyon son 13 yıl içinde devletin müşfik yüzünü gördü, devletin anne gibi kucağını, özgürlüklerini, sağlık hizmetlerini, eğitimini gördü. Bizim dönemimizde devlet ile millet birleşti, aşkla 78 milyon kenetlendi" diye konuştu.

Davutoğlu, milletin oylarıyla seçilen Cumhurbaşkanı'na, AK Parti'ye, kendilerine en ağır hakaretlerin yapıldığını belirterek, "Fakat bilmiyorlar ki sevdası millet olanın, yüreği millet aşkıyla dolu olanın bu hakaretlere de ithamlara da karnı toktur. Bizim hesap vereceğimiz iki makam var: Allah ve millet. Başka kimseye hesap vermez, başka kimseden korkmaz, başka kimsenin önünde eğilmez ve onlardan yardım istemeyiz" dedi.

- "Bunlar birbirlerinin düşman kardeşleri"

Ülke için sorumluluk almaya gelince anlaşamayanların AK Parti'ye karşı olma konusunda kol kola girebildiğine dikkati çeken Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Mesele AK Parti düşmanlığı olunca görüyorsunuz MHP ile HDP aynı safta birleşiyor. 'HDP ile koalisyon kurmayız' dedi Bahçeli, İç Güvenlik Yasası'nda birlikte AK Parti'ye karşı çıktılar. 7 Haziran'dan sonra Meclis oturumlarında aynı yönde oy kullandılar. Bunlar birbirlerinin düşman kardeşleri, bunlar AK Parti düşmanlığında birleşirler. Başta PKK, DEAŞ, DHKP-C ve ne kadar insanlık dışı terör odağı varsa hepsinin hedefi hükümetimiz, Türkiye.

İşte 'Türkiye için siyaset yaptığını' söyleyen bu partiler bugün bu hain örgütlerle aynı dili kullanıyor. Hedef görünüşte AK Parti hükümeti ama gerçekte hedef Türkiye, Türkiye'yi zayıflatmak. Siyasetçi sözünün eri, dürüst olacak siyasi ahlaka uygun davranacak ve topluma örnek olacak. Elinde bir delil, dayanağı olmadan hiç kimseye iftira atmayacak, asla yalan söylemeyecek, asla seviyesini kaybetmeyecek. Hem 7 Haziran öncesinde hem bu seçim sürecinde muhalefet liderlerinin, partilerinin hallerini görüyorsunuz. Mesela Sayın Bahçeli son aylarda öyle bir dil kullanıyor ki yadırgamamak mümkün değil. Bu ülkenin 2002 öncesi, kriz döneminin en önemli aktörlerinden biri kendisi değilmiş gibi ahkam kesiyor.

Esnafın kepenk kapattığı, yazar kasaların fırlatıldığı dönemde hükümette değilmiş gibi davranıyor. 2015 Türkiyesi için akla ziyan senaryolar yazıyor. Sanki daha dün millet bütün partilere 'Gelin uzlaşın, ortak bir zeminde buluşun' dememiş gibi görevden kaçan kendisi. Hem bu ülke için sorumluluk alacak yüreği yok hem de bulunduğu yerden sadece hakaret ediyor."

Bahçeli'nin partisinin Ankara'daki mitinginde kendilerine yönelik ağır ithamlarda bulunduğunu anlatan Davutoğlu, alandakilere, "Biz kendisine gidip 'Gelin koalisyon hükümeti kuralım' dediğimizde bize ne dedi? 'Gel beraber seçim hükümeti kuralım' dediğimizde bize ne dedi? Bunu da kabul etmiyorsan, 'Biz hükümet kuralım, azınlık hükümeti, bize destek ver' dediğimizde ne dedi? 'Gel, beraber erken seçime gidelim' dediğimizde ne dedi? 'Gel, anayasal zorunluluk hükümeti kuralım dediğimizde bize ne dedi" diye sordu.

Alandakilerin 'Hayır' yanıtı üzerine Davutoğlu, "Böyle her şeye 'Hayır' diyen Bahçeli'ye siz de 'Hayır' diyecek misiniz? Peki millet için elini taşın altına koyan AK Parti'ye ne diyeceksiniz" diye sordu. Alanı dolduranlar bir ağızdan "Evet" yanıtını verdi.

AA