Yüksekdağ: Kandil'e gitmedik

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "Bu halkların kanının oluşturduğu bayrağını bir ulus adına başka bir ulusa karşı kimse kullanamaz. Biz o nedenle bu süreç içerisinde bu ırkçı, faşist yürüyüşler ve linç hareketleri esnasında Türk bayrağının kullanılmasını, bayrağın kutsiyetine ve değerlerine yapılmış bir hakaret olarak görüyoruz" dedi.

Yüksekdağ, HDK Eşsözcüsü ve İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkcü, DTK Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Selma Irmak ve DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ile parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.

Heyet olarak Süleymaniye ve Erbil'e gerçekleştirdikleri gezide, siyasi parti temsilcileri ile bir araya geldiklerini belirten Yüksekdağ, "Bu bölge gezisi, son 1 aydan bu yana yürüttüğümüz kapsamlı yurtdışı diplomatik görüşme faaliyetlerinin ve çalışmalarının bir parçasıydı" ifadesini kullandı.

Son 1 ayda bazı Avrupa ülkelerinde demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler, demokratik kuruluşlarla diplomatik faaliyet yürüttüklerini anlatan Yüksekdağ, "Bu diplomatik faaliyetin Ortadoğu ayağı olarak düşünülmüş, önceden düşünülmüş, planlanmış bir bölge gezisiydi" diye konuştu.

Türkiye'nin ağır günler yaşadığını dile getiren Yüksekdağ, "Türkiye'de barışın, bölgede barış demek olduğunu, bölgedeki barışın da dünya barışı anlamına geldiğini göz önünde bulundurursak artık Kürt sorununun çözümü de Türkiye'de demokratik bir yolun açılması da bir bölge gündemidir, bölge sorunudur" dedi.

- "Kandil'e gitmedik"

Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtlayan Yüksekdağ, "Heyetinizin Kandil'e gittiği ve ateşkes olasılığına ilişkin görüşmeler yaptığı yönünde haberler var. Kandil'e gittiniz mi veya herhangi bir temasınız oldu mu" sorusuna "Kandil'e gitmedik, Kandil'e gitmeyeceğimizi aslında ilk gün Süleymaniye'de yaptığımız heyet toplantısı sonrasında ifade etmiştik" yanıtını verdi.

Kandil'e gitme yönünde bir planlarının olmadığını daha önce açıkladıklarını aktaran Yüksekdağ, "Kandil'e gitme koşulları da yok. Bugün Kandil dediğiniz yer, sürekli bombardıman altındaki bir coğrafyadır. Siyasi muhataplık temelinde bir görüşme gerçekleştirmenin asgari güvenlik koşulları dahi yoktur. Bu nedenle Kandil'e gitme üzerine bir plan yapmanın da zemini yoktur" dediklerini hatırlattı.

Kendilerine sürekli "Kandil'e gittiniz mi" sorusu yöneltildiğini vurgulayan Yüksekdağ, şöyle devam etti:

"İhtiyaç, Kandil'le böyle bir siyasi bağın, siyasi köprünün kurulmasıdır. Bütün kamuoyu, siyaset, şu sorunun cevabına odaklanmalıdır: Neden Kandil ile bir görüşme yapılamıyor? Bundan üç ay önce HDP'nin heyeti, Kandil'e gidip gelebilirken, niye bugün Kandil ile bütün bağlar, temas, köprü, iletişim enformasyon köprüsü dahil kesilmiş durumda. Bütün kamuoyunun ve siyasetin bu sorunun cevabını vermesi gerekiyor. Kandil'e HDP heyeti gitmiyor çünkü siyasi iktidar savaşa karar verdi ve bütün iletişim ve enformasyon köprülerini attı. Bütün köprüler yıkıldı. Kandil'e heyetin gitmemeye, gidememeye başladığı tarih, Çözüm Süreci'nin siyasi iktidar ve saray tarafından rafa kaldırıldığı, buzdolabına kaldırıldığı tarihtir."

Yüksekdağ, "Kandil'den size bir görüşme talebi geldi mi" sorusunu yanıtlarken Kandil cephesinden herkesin bildiği dışında bir şey bilmediklerini söyledi.

"Antalya'nın Gündoğmuş İlçe Belediye Başkanı AK Parti'li Mehmet Özeren'in hazırlattığı ışıklı panoda 'HDP'ye gönülsüz oy veren korkaktır. Gönüllü oy veren alçaktır' yazıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusu üzerine Yüksekdağ, "O ışıklı tabelayı hazırlatan her kimse, korku siyaseti ile oy alabileceğini sanıyorsa yanıldığını görecek" dedi.

HDP'ye oy vermenin yürek ve cesaret istediğini ifade eden Yüksekdağ, "Biz, 7 Haziran seçimlerinden sonra şunu gördük, bu memlekette çok yürekli, cesaretli insan varmış. 7 Haziran'da bizlere 6,5 milyon yürekli insan oy verdi" diye konuştu.

- "Önünde bayrak asılı olan parti genel merkezimizi yaktılar"

Yüksekdağ, "Yarın Ankara'da teröre karşı yürüyüş olacak. Sayın Demirtaş, bayrağını da al getir söylemini eleştirdi ve 'Türk bayrağı ırkçılığı tetikler' dedi. Siz, bu konuda ne düşünüyorsunuz" sorusu üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:

"Seçim sürecinde parti genel merkezimize saldırdılar. Parti genel merkezimizin önündeki Türk bayrağına da saldırdılar, ırkçı linç güruhları. Biz, perşembe günü düzenlenen yürüyüşün amacının bayrağa ve temsil ettiği kutsiyete sahip çıkma hareketi olduğunu düşünmüyoruz. Eleştirdiğimiz şey budur. Önünde Türk bayrağı asılı olan parti genel merkezimize saldıran güruh da o bayraklarla gelmişlerdi, önünde bayrak asılı olan parti genel merkezimizi yaktılar. Bizim karşı çıktığımız, itiraz ettiğimiz şey, bayrağın, bayrağın kutsiyetinin ve bayrağın birleştirici değerlerinin ırkçılığa, şovenizme ve devlet terörüne alet edilmesidir."

Kimsenin bayrağın gölgesine sığınarak faşizm yapmaması gerektiğini belirten Yüksekdağ, "O bayrağın alında, kızılında Kürt'ün, Türk'ün, Laz'ın, Çerkez'in, bütün Türkiye halklarının kanı var. O bayrağın kızılı oradan gelmiş. O bayrağın kızılının gölgesini Türkçülüklerine, kafatasçılıklarına, faşizmlerine alet etmeye kalkmasınlar. Biz buna itiraz ediyoruz, ederiz. Biz, bunu teşhir ediyoruz, ederiz. O bayrakta Kürt'ün kanı var, Türk'ün olduğu kadar. Kürt'ün, Çerkez'in, Arap'ın, Laz'ın, Pomak'ın, Gürcü'nün Türkiye'nin bugünkü birliğini ve gücünü oluşturan bütün halkların kanı var. Bu halklarının kanının oluşturduğu bayrağını bir ulus adına başka bir ulusa karşı kimse kullanamaz. Biz o nedenle bu süreç içerisinde bu ırkçı, faşist yürüyüşler ve linç hareketleri esnasında Türk bayrağının kullanılmasını, bayrağın kutsiyetine ve değerlerine yapılmış bir hakaret olarak görüyoruz" görüşünü dile getirdi.

Karakolların basılmasını, askerlerin ve polislerin ölmesini istemediklerini anlatan Yüksekdağ, "Buna da karşı çıkıyoruz. Bizler gerillaların ölmesini istemiyoruz. Bizler, sivillerin bu süreç içerisinde ölmesini, yaşamını kaybetmesini istemiyoruz. Ama bu süreç içerisinde bu gerçekleştirilecek yürüyüşte terörün her türlüsüne karşı tutum alacaklar mı?" dedi.

Yüksekdağ, Mardin ve Hakkari'de 5 polisin şehit edildiğinin hatırlatılması üzerine yaşanan sürecin çok ağır olduğunu vurgulayarak, şehit olan 5 polise Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı diledi. "Bunun sonu gelmiyor, bir o taraftan bir bu taraftan" diyen Yüksekdağ, ölümlerin sonunun gelmesi için çok güçlü şekilde barış çağrısı yapmak gerektiğini söyledi.

"Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde parka bomba yerleştirirken polis tarafından yakalanan teröristlerin, HDP'nin sözde 'özerklik' ilan edeceği etkinlikte bombayı patlatmayı planladıklarının belirlendiği yönünde haberler var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusunu yanıtlayan Yüksekdağ, "Kapsamlı malumatımız olan bir konu değil" ifadesini kullandı.

Yüksekdağ, daha sonra Halkın Türkiye Komünist Partisi Genel Başkanı Erkan Baş ve Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy ile parti genel merkezinde bir araya geldi. AA