CANLI YAYIN
"HDP yönetimi sorumlu"
Giriş:
12.09.2015
00:00
Güncelleme:
12.09.2015
05:00
Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Anadolu Ajansı Editör Masası'nda gündemi değerlendirdi.
Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündemi değerlendirerek şu mesajları verdi:
OY VERENLER KARDEŞİMİZ: Esas belirleyici olanın terör örgütü olduğunu, HDP'nin bu kadar insandan oy aldığı halde bunun hakkını veremediğini gördük. HDP'ye oy verenler de bizim kardeşimiz. Asıl sorun HDP'yi yönetenler. Kendilerine oy verenlerin beklentilerini karşılayacak bir siyaset izlemediler.
TERÖRE ORTAK TEPKİ: Herkesin el ele teröre ortak tepki göstermesi arzu edilen bir durum. Ancak 'teröre tepki gösteriyorum' diye batıda yaşayan Kürt vatandaşlarımızın canına, malına kastedebilecek, bazı provokatif eylemler içine girenleri de maalesef gördük. Bunu yapanlar terör örgütünün değirmenine su taşıyor. Terör örgütünün istediği zaten bu.
1990'LARA DÖNMEYİZ: Türkiye hiçbir zaman 90'lı yıllara dönmeyecek. Eski Türkiye geride kaldı. Biz artık yeni Türkiye'den bahsediyoruz. 90'lı yıllara dönmemiz için çaba sarf eden terör örgütüdür.
YA SİLAH YA DEMOKRASİ: Türkiye'de demokratik ortamda silaha başvurmanın anlamı olamaz. Örgütün yapması gereken silahları gömmesi ve ülkeden çıkarması. Ya silah ya demokrasi alternatifiyle karşı karşıyayız. Siyasi partiler olmalı. Ama eline silah alıp, terörle halkı bir yere sevk etmeye çalışan bir grup varsa bunun meşruiyeti yoktur.
CİZRE'DEKİ HAKİKAT: Cizre'de ve bazı bölgelerde şunu görmemiz lazım. Terör örgütü silahlarıyla, bombalarıyla sivil halkın içine girip başka bir iddia söylüyor. Özerklik diyorlar buna da hiçbir devlet buna müsaade etmez. Burada şu anlayışı görüyorum, özellikle sanki sivillerin içine giriliyor hayat sivillerin hayatını zorlaştırmak ve zarar görmelerini sağlamak diye düşünüyorum.
ATEŞKES ÇAĞRILARI YANLIŞ: Çift taraflı ateşkes çağrıları son derece yanlış. Devletle terör örgütü eşit tarafmış gibi bir yaklaşım sergileniyor. Bir yanda terör örgütü, bir yanda vatandaşların hukukunu gözeten meşru bir devlet var.
OY VERENLER KARDEŞİMİZ: Esas belirleyici olanın terör örgütü olduğunu, HDP'nin bu kadar insandan oy aldığı halde bunun hakkını veremediğini gördük. HDP'ye oy verenler de bizim kardeşimiz. Asıl sorun HDP'yi yönetenler. Kendilerine oy verenlerin beklentilerini karşılayacak bir siyaset izlemediler.
TERÖRE ORTAK TEPKİ: Herkesin el ele teröre ortak tepki göstermesi arzu edilen bir durum. Ancak 'teröre tepki gösteriyorum' diye batıda yaşayan Kürt vatandaşlarımızın canına, malına kastedebilecek, bazı provokatif eylemler içine girenleri de maalesef gördük. Bunu yapanlar terör örgütünün değirmenine su taşıyor. Terör örgütünün istediği zaten bu.
1990'LARA DÖNMEYİZ: Türkiye hiçbir zaman 90'lı yıllara dönmeyecek. Eski Türkiye geride kaldı. Biz artık yeni Türkiye'den bahsediyoruz. 90'lı yıllara dönmemiz için çaba sarf eden terör örgütüdür.
YA SİLAH YA DEMOKRASİ: Türkiye'de demokratik ortamda silaha başvurmanın anlamı olamaz. Örgütün yapması gereken silahları gömmesi ve ülkeden çıkarması. Ya silah ya demokrasi alternatifiyle karşı karşıyayız. Siyasi partiler olmalı. Ama eline silah alıp, terörle halkı bir yere sevk etmeye çalışan bir grup varsa bunun meşruiyeti yoktur.
CİZRE'DEKİ HAKİKAT: Cizre'de ve bazı bölgelerde şunu görmemiz lazım. Terör örgütü silahlarıyla, bombalarıyla sivil halkın içine girip başka bir iddia söylüyor. Özerklik diyorlar buna da hiçbir devlet buna müsaade etmez. Burada şu anlayışı görüyorum, özellikle sanki sivillerin içine giriliyor hayat sivillerin hayatını zorlaştırmak ve zarar görmelerini sağlamak diye düşünüyorum.
ATEŞKES ÇAĞRILARI YANLIŞ: Çift taraflı ateşkes çağrıları son derece yanlış. Devletle terör örgütü eşit tarafmış gibi bir yaklaşım sergileniyor. Bir yanda terör örgütü, bir yanda vatandaşların hukukunu gözeten meşru bir devlet var.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN
