"Öleceksek ölelim ama adam gibi ölelim"
Giriş:
19.08.2015
00:00
Güncelleme:
19.08.2015
15:20
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhtarlarla 9. buluşmada gündeme dair çok önemli açıklamalarda bulundu..
İŞTE AÇIKLAMALARINDAN SATIRBAŞLARI:
"Milli Birlik ve Kardeşlik Projesiyle yolumuza şu anda devam ediyoruz. Bu mesele kesinlikle bir al-ver meselesi, bir taviz meselesi değildir. Bu bir demokrasi meselesidir, hak ve özgürlük meselesidir hatta hak ve batıl meselesidir, kalkınma meselesidir."
"Devletin ve hükümetin, ne bölücü örgüte ne onun güdümündeki partiye ne de sözde aydın güruhuna karşı herhangi bir yükümlülüğü, herhangi bir borcu yoktur. Bunu o köşe yazarlarına, o aydın geçinenlere söylüyorum. Kariyeriniz ne olursa olsun, önünde birçok kariyeri olanlara da söylüyorum. Sizin kariyeriniz, sizin kalemlerinizden akan mürekkep kandır, benim için önemli olan şehidimin o ulaştığı makamdır."
"Devlet ve hükümet sonuna kadar tercihini bilesiniz ki kardeşlikten ve huzurdan yana kullanmıştır. Çatışmaları başlatan devlet değil, 11 Temmuz'da yaptığı açıklamayla bölücü örgüt olmuştur. Bu süreçte, siyasetin imkanları ve diliyle hareket etmesi gerekenler ise maalesef örgütün şiddetten ve kandan yana olan tavrına teslim olmuşlardır. Aksini iddia eden yalan söylemektedir."
"Dün devletin zulmünden, şiddetinden, baskısından şikayet edenler, bugün demokrasi ve özgürlük ortamını istismar ederek aynı yöntemlere kendileri tevessül ediyor. Bugün bölgede devletin değil örgütün şiddeti var, zulmü var, baskısı var."
"Bir tercih var, 'Ben devletimin yanındayım' veya 'terör örgütünün yanındayım'. Bu tercihi yapacağız. Öleceksek bir kere ölelim ama adam gibi ölelim. Bir köyde, bir kasabada, bir ilçede eğer teröristler halkın arasına karışarak rahatça hareket edebiliyorsa burada bölge insanı da üzerine düşeni yapmıyor demektir."
"Bu süreçte devlet de hükümet de huzur ve kardeşlik ikliminin tesisi için üzerine düşenleri ziyadesiyle yerine getirmiştir. Sabırla metanetle ve umutla bu sürece gerekli desteği vermiştir ancak örgüt ve güdümündeki parti, ortaya çıkan bu güzel iklimi yalanla kurnazlıkla şımarıklıkla zehirlemiş, tercihini şiddetten ve baskıdan yana kullanmıştır."
"Bütün bu ayrımlar kalkmasına rağmen hala bu ülkede bu fidanlarımızın şehit edilmesinin sebebi nedir? Her şey yapıldığı halde bunlar ne istiyor? Söyleyeyim, bunlar ülkemizi bölmenin gayreti içindeler."
"Milli Birlik ve Kardeşlik Projesiyle yolumuza şu anda devam ediyoruz. Bu mesele kesinlikle bir al-ver meselesi, bir taviz meselesi değildir. Bu bir demokrasi meselesidir, hak ve özgürlük meselesidir hatta hak ve batıl meselesidir, kalkınma meselesidir."
"Devletin ve hükümetin, ne bölücü örgüte ne onun güdümündeki partiye ne de sözde aydın güruhuna karşı herhangi bir yükümlülüğü, herhangi bir borcu yoktur. Bunu o köşe yazarlarına, o aydın geçinenlere söylüyorum. Kariyeriniz ne olursa olsun, önünde birçok kariyeri olanlara da söylüyorum. Sizin kariyeriniz, sizin kalemlerinizden akan mürekkep kandır, benim için önemli olan şehidimin o ulaştığı makamdır."
"Devlet ve hükümet sonuna kadar tercihini bilesiniz ki kardeşlikten ve huzurdan yana kullanmıştır. Çatışmaları başlatan devlet değil, 11 Temmuz'da yaptığı açıklamayla bölücü örgüt olmuştur. Bu süreçte, siyasetin imkanları ve diliyle hareket etmesi gerekenler ise maalesef örgütün şiddetten ve kandan yana olan tavrına teslim olmuşlardır. Aksini iddia eden yalan söylemektedir."
"Dün devletin zulmünden, şiddetinden, baskısından şikayet edenler, bugün demokrasi ve özgürlük ortamını istismar ederek aynı yöntemlere kendileri tevessül ediyor. Bugün bölgede devletin değil örgütün şiddeti var, zulmü var, baskısı var."
"Bir tercih var, 'Ben devletimin yanındayım' veya 'terör örgütünün yanındayım'. Bu tercihi yapacağız. Öleceksek bir kere ölelim ama adam gibi ölelim. Bir köyde, bir kasabada, bir ilçede eğer teröristler halkın arasına karışarak rahatça hareket edebiliyorsa burada bölge insanı da üzerine düşeni yapmıyor demektir."
"Bu süreçte devlet de hükümet de huzur ve kardeşlik ikliminin tesisi için üzerine düşenleri ziyadesiyle yerine getirmiştir. Sabırla metanetle ve umutla bu sürece gerekli desteği vermiştir ancak örgüt ve güdümündeki parti, ortaya çıkan bu güzel iklimi yalanla kurnazlıkla şımarıklıkla zehirlemiş, tercihini şiddetten ve baskıdan yana kullanmıştır."
"Bütün bu ayrımlar kalkmasına rağmen hala bu ülkede bu fidanlarımızın şehit edilmesinin sebebi nedir? Her şey yapıldığı halde bunlar ne istiyor? Söyleyeyim, bunlar ülkemizi bölmenin gayreti içindeler."

GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN