MHP'den 'azınlık hükümeti' açıklaması

Reuters'ın sorularını yanıtlayan Yalçın, "AKP'nin alelade kuracağı bir azınlık hükümetine destek vermeyeceğiz ama eğer burada seçim azınlık hükümetini kastediyorlarsa, bu durumda da seçim tarihinin görülmesi lazım. Kasım'da ya da başka tarihte seçim yapılıp yapılmayacağının baştan belirlenmesi gerekiyor" dedi ve şöyle devam etti:

"Bu teklifi görmeden destek yaklaşımı doğru olmaz. Koalisyon alternatifleri tamamen tükenirse, Kasım ayında erken seçim yapılması koşuluyla bir seçim azınlık hükümetine destek verebiliriz. MHP, Kasım ayına sıcak bakar."

İKİNCİ AÇIKLAMA: AÇIKLAMAM ÇARPITILDI

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, MHP'nin herhangi bir "azınlık hükümeti" seçeneğine sıcak ve olumlu yaklaşmasının düşünülemeyeceğini bildirdi.

Yalçın, Reuters Haber Ajansının azınlık hükümetine ilişkin kendisine dayanarak yaptığı habere ilişkin yazılı açıklama yaptı.

"Azınlık hükümeti"ne ilişkin bir soru üzerine verdiği cevabın çarpıtıldığını ve asıl anlamından uzaklaştırılarak servis edildiğini iddia eden Yalçın, "Milliyetçi Hareket Partisi'nin maksatlı şekilde tartışmaya açılan "Azınlık Hükümeti" formülüne nasıl baktığı Sayın Genel Başkanımız tarafından teferruatlı bir şekilde açıklanmıştır. Partimizin herhangi bir 'Azınlık Hükümeti' seçeneğine sıcak ve olumlu yaklaşması düşünülemeyecektir" ifadesini kullandı.

Yalçın, açıklamasında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin muhtemel "azınlık hükümeti"ni desteklememe kararının hilafına herhangi bir parti yöneticisinin söz, beyan ve imasının söz konusu olamayacağına vurgu yaptı.

-

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Celal Adan'da düzenlediği basın toplantısında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Türkiye'nin yetiştirdiği önemli bir siyaset adamı olarak niteleyerek, ifadelerini günlük heyecanlar ve gelişmelerle tespit etmediğini, mutlaka Türkiye'nin dününü, bugününü, yarınını hesaplayarak konuşan bir siyaset geleneğinin lideri olduğunu söyledi.

MHP'nin seçim hükümetinde yer almayacağını açıkladığını kaydeden Adan, azınlık hükümetini desteklemeyeceklerini çok net bir şekilde ifade ettiklerini vurguladı.

"Allah iktidarımızda Kandil'i temizlemeyi nasip etsin"

AK Parti'nin, "Çözüm Süreci'nin bitmediğini, hükümet görüşmelerinde olmazsa olmaz şartların içerisinde olduğunu" belirtirken, partisinin, "Çözüm Süreci'nin Türkiye'yi tahrip ettiğini, AK Parti'nin Çözüm Süreci adı altında yürüttüğü politikanın Türkiye'nin bölünme aşamasına getirdiğini" söylediğini anlatan Adan, "AK Parti'nin, devletin teröre karşı verdiği mücadeleyi MHP sonuna kadar desteklemektedir. Teröre karşı verilen mücadele hangi şartta olursa olsun MHP bunu destekler. Tonlarca ağırlığında bombaları getirip karakolların önüne dayayan, bu milletin birliğine kurşun sıkan bu alçaklarla sonuna kadar hesaplaşırız. Allah bizim iktidarımızda Kandil'i temizlemeyi nasip etsin, şimdi de nasip etsin" dedi.

"Bahçeli'ye dil uzatmaya ne gücü ne de haddi yeter"

Celal Adan, "MHP ile HDP arasında 'şerefsizlik' tartışması yürüyor. HDP'den gelen son açıklamalar çerçevesinde bunu nasıl değerlendirirsiniz" sorusuna, şu cevabı verdi:

"Bahçeli'nin, 'Boğazda viski içerek HDP'ye oy veren şerefsizler' ifadesinin sonuna kadar arkasındayım. Olaylar Doğu ve Güneydoğu'da cereyan ettiği zaman, 'Doğu'yu verelim de kurtulalım' diyen bu şerefsizler, aynı adamlar. Bunlar, 'Biraz daha olaylar gelişirse Türkiye'de yaşanmaz' deyip ülkeden kaçacak olan bir kesim. Bu kesimlerin vatan, millet sevgisi yok. 'Sayın Öcalan bizim liderimizdir' diyen bir partinin milletvekili adaylarına şuursuzca verilen bu oyların... Sayın Genel Başkanımız 'Boğazda viski içen şerefsizler' ifadesini bilinçli bir şekilde kullanmıştır, yani Bağcılar'da oy verene dememiştir. Biz bütün siyasi partilere verilen oylara saygı duyuyoruz ama Türk askerine kurşun sıkılırken Boğaz'da varlık içerisinde viskisini yudumlarken, sessiz kalan kesimi hepiniz aşağı yukarı biliyorsunuz. Bölücülerin siyasi uzantılarının liderlerinin veya milletvekillerinin Devlet Bahçeli Bey'e karşı kullandıkları ifadeler, sadece terbiyesizlikle ifade edilir. Sayın Genel Başkanımızla ilgili, bunların herhangi bir olumsuz ifade kullanmaları doğru değildir. Alçaklığa, her türlü şerefsizliğe öncülük yapan PKK terör örgütü ile birlikteliğine son vermemiş olan bir siyasi hareketin, Devlet Bahçeli'ye dil uzatmaya ne gücü ne de haddi yeter. Bunlar daha ileri gidip terbiyesizlik yapmasınlar."