DAEŞ-PKK medyası

Türkiye'nin DAEŞ ve PKK'yı yerle bir ettiği hava operasyonları dünya basınında geniş yankı buldu. Yıllardır Türkiye'yi iftira dolu haberlerle hedef haline getiren baronların medyası bile bu operasyondan bahsederken, Türk düşmanı Üst Akıl'ın ülkemizdeki uzantıları, başarılı operasyonları karşısında sessizliğe gömüldü. Son birkaç yıldır Türkiye'nin hem DAEŞ hem PKK'ya karşı neden ses yükseltmediğini, karşılık vermediğini, gerektiğinde silah gücü kullanmadığını ağır bir dille defalarca eleştiren Aydın Doğan Medyası, Gülen gazeteleri, Cumhuriyet ve Sözcü dün bir habercilik skandalına daha imza attı. Terörist İsrail Devleti ile aynı günlerde kurulan ve ilkelerinde "İsrail devletinin çıkarlarını korumak" yazan Axel Springer'in ortağı Hürriyet, operasyona küçük bir yer ayırdı. Doğan'ın yavru gazetesi Posta ise sadece Türkiye değil dünyanın gündemini meşgul eden olayı hiç görmemeyi tercih etti.



FARKLARINI ORTAYA KOYDULAR
Türkiye'nin DAEŞ'e yardım ettiği yalanını yazan ve bu iftirayı her gün pazarlayan Cumhuriyet, DAEŞ'in neden vurulduğunu izah edemedi. PKK hedeflerinin bombalanmasını hiç görmeyen Cumhuriyet, DAEŞ'i vurmamızı ise "Ülkeyi savaşa sürüklemek" olarak değerlendirdi. İhanette engel tanımayan Gülen Medyası ise yine farkını ortaya koydu. Zaman, DAEŞ hedeflerinin vurulduğunu tek bir cümleyle vererek yine hainliğini yaptı. Cihan Haber Ajansı ve Zaman gün içinde bombardımanda sivillerin hedef alındığını öne sürerek, PKK'yı koruyan manşetler attı. Son dönemde Türkiye'nin hem DAEŞ hem de PKK'ya saldırmasını en çok savunan gazete Sözcü, tam bir yüzsüzlük örneği gösterdi. Yıllardır barış sürecini görmezden gelen Sözcü, PKK operasyonunun oy için yapıldığını öne sürdü. Üst Akıl'ın yerli kalemleri bu tavırlarıyla okurlarına bile 'pes' dedirtti.