Önce PKK'yı lanetle!

HDP'nin Suruç saldırısı sonrasında yarın İstanbul'da "AK Parti savaş istiyor, barışı biz inşa edeceğiz" sloganıyla düzenleyeceği "Barış Mitingi" çağrısı tepki çekti. İş, sanat ve siyaset dünyasından önemli isimlerin yorumları şöyle:

Yavuz Bingöl (Sanatçı): Barış için silahın, ölümlerin karşısında duracak olanlar seçilmiş siyasetçilerdir. Süreci baltalayanların topyekün karşısında olmamız gerek. Barıştan kardeşlikten öte yol yok.

Zerrin Özer (Sanatçı): Terörün her türlüsüne karşıyım. Bu miting, savaş ve ölümleri durduracaksa olsun, ama sanmıyorum. Demirtaş'tan sağduyulu bir çağrı bekliyorum.

Metin Karabaşoğlu (Yazar): Çözüm sürecini ve zulmün sona ermesi için mücadele eden partiyi hedef göstererek karşı barış mitingi yapmak anlamsızr. 'Bizim teröristler iyidir' demek yanlış. HDP önce bütün terör unsurlarına tavır koysun sonra yürüyüş yapsın.

Etyen Mahçupyan (Gazeteci): HDP'nin barış mitingi çağrısında bir karşılıklı siyasi taktik ve araçsallaştırma söz konusu. Eğer hakikaten barış eksenli, olgun ve suistimal edilmeden miting yapılırsa siyasete katkı olur. "Bazı şiddetler diğerlerinden iyidir" derseniz zaten siyaseti de ahlakı da araçsallaştırmış olursunuz. HDP'nin bu mitingde doğrudan PKK'ya 'silah bırakın' çağrısı yapması mümkün değil. Ama her tür silaha karşı bir duruş sergiledikleri gösterirlerse yeni bir siyaset yolu açılır.

Alev Alatlı (Yazar): Ne barış mitingi, ne diyor bunlar ya? Daha ne kadar eğip bükecekler? Bu miting inanılmaz küstahlık, terbiyesizlik ve paçozluktur. Bizi kandırıyorlar. Burada evi yakıyorsun, arkada milleti kahvaltıya davet ediyorsun. Böyle bir üç kağıda gelmememiz lazım. Yuh yuh yuh yani! "Merd i kıpti şecaatin arzederken sirkatin söyler"miş. (Çingene erkeği yiğitliğini anlatırken hırsızlığını söyler) Durum tam olarak budur.

İsmail Çağlar (SETA Direktörü): Demirtaş başından beri Suriye'de yaşanan çatışmayı Türkiye'ye taşımak istiyor. İki tarafı da provake eden eylemlere devam ediyor. Terör örgütüne sırtını dayadığı için teröre karşı herhangi bir çağrı yapamıyor Bu nedenle Türkiye'yi terörize etmeye çalışıyor.

Mustafa ÖZTÜRK (Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi): HDP'nin başındaki siyasi figür ve figürlerin içinde bulundukları durum içler acısı. İki arada bir derede kalmışlığın görüntüsünü veriyorlar. HDP'nin barıştan yana görünen yüzleri sahici değil. Barış hakkında konuşacak en son kişi bunlar. Pazar günü barış mitingi yapacaklarına önce 30 yıldır birlikte oldukları örgüte dönüp 'Silahı bırakın' demeleri lazım. Yürüyüş yapın Diyarbakır'ı yakın, Suruç'un intikamı için askere ve polise kurşun sıkın, sonra da barış yürüyüşü yapın. Olacak şey mi bu?

Mehmet Sarı (Hukukçular Derneği Başkanı): Silahla çatışmayla yapılan şeyin adı siyaset olmaz. HDP'ye düşen seçilmiş olduğu parlamentodaki seçilmiş sisteme katılmaktır. Eğer şiddetin dili olacaksa bunun adı demokrasi olmaz.

'ŞİDDETE TOLERANS YARATMA AMAÇLI'
Muhsin Kızılkaya (AK Parti Milletvekili): Barış mitinglerinin adını "şiddet ve teröre karşı barış" olarak koyarlarsa eyvallah. "DAEŞ'inki terörist eylem, PKK'nın yaptığı eylemleri özgürlük savaşı" olarak görürseniz arada bir yerde kalırsınız.

Orhan Miroğlu (AK Parti Milletvekili): Suruç katliamı en çok da savaş öngören Kandil'e yaradı. Bir yandan Türkiyelileşip bir yandan insanların siyasi, idari ve ruhsal yönden kopmasına ses çıkarmamak barışçıl olabilir mi? HDP'nin düzenleyeceği mitingler şiddet politikasına tolerans yaratma, şiddet politikalarının üstünü örtme, kitleleri oyalama amaçlı.

Adnan Boynukara (AK Parti Milletvekili): "Kaza var" diyerek çağrılan trafik polislerini katleden PKK'yı lanetlemeden "Barışı biz inşa edeceğiz" demeyin. Yapılan mitingler PR çalışmasından öte gitmez.

Özgür Özel (CHP Grup Başkanvekili): Terör olaylarının durmasına yönelik her türlü çabayı takdir değer görüyoruz. CHP'nin bu konuyla ilgili önerisi Meclis'in hemen toplanması partilerin bu konuya el koyması, partiler üstü yaklaşımla çözmesi, sağduyu çağrılarında bulunulup gerilimin düşürülmesi.

Veli Ağbaba (CHP Genel Başkan Yardımcısı): Bu süreçte IŞİD gibi PKK'nın da rolü var elbette. Suruç, ardından polislere yönelik PKK saldırıları gösterdi ki; kimden gelirse gelsin herkes şiddeti kınamalı. HDP de kınamalı. Herkes şiddetten uzak durmalı.

'ATEŞİN ÜZERİNE BENZİNLE GİDİYORLAR'
Osman Ayık (Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı): Böyle dönemlerde her türlü toplantılar provokasyona açık. Ateşin üzerine benzin değil su dökülmeli.

Timur Bayındır (Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği Başkanı): Gösteri anayasal bir haktır ancak gösteri adı altında sağa sola saldırılıp yakılıp yıkılıyorsa bu hak değil gasptır. HDP olumsuz tablonun çıkmayacağına garanti verebiliyor mu?

Hüseyin ÇETİN (Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı): Demirtaş kendisine oy veren insanları düşünmek durumunda. Terörü lanetlemesi lazım.

Mustafa Koca (Anadolu Aslanları İşadamları Derneği Genel Başkanı): Sokağı gererek, huzuru kaçırarak sonuç almak mümkün değil. HDP iktidar olmak istiyorsa programını ortaya koymalı.

Yaşar Doğan (TÜMSİAD Başkanı): Mecliste olan bir partinin böyle bir ortamda insanları sokağa çağırması sağlıklı bir karar değil.

SABAH