Doğan'ın yazarları iş takibi için kapıma geldiler

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Bosna Hersek dönüşü uçakta gündeme dair çok önemli açıklamalar yaptı:

Diyanete bir saldırı var... Diyanete saldırı noktasında bir üst akıl mı var?
Bu hassas konularla ilgili olarak hiç sağa sola bakmaya gerek yok. Bir üst akıl var. Çünkü Bunlar Türkiye'yi dizayn etmek istiyorlar. Güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Acaba bu içerden nasıl böleriz. Tabi Diyanet İşleri başkanımızın şahsına yönelik bu atılan adımı inşallah dönünce kendisiyle de görüşeceğim. Cumhurbaşkanı makamından bir Mercedes'i Diyanet İşleri Başkanımıza tahsis edeceğim. Hem de zırhlı.
Başbakanlığım dönemimde yargıda bir çok başkana bu tür tahsisler yapmıştım. Çünkü o makam bunlara fazlasıyla layıktır. Zaten aslına bakarsanız, makam araçlarını eleştiri konusu yapanların altında, çok daha lüks arabalar var.

Çözüm süreciyle ilgili düşünceleriniz.
Şunu görmemiz lazım. Çözüm sürecinde bu sözlerin sahibi olan şahsın çözüm sürecine bir desteği bir katkısı var mı. Muş'ta askerimizi kaçırdılar ve birçok yatırımlar noktasında yaşadığımız olayları biliyorsunuz. Utanmadan sıkılmadan Ağrı Diyadin olaylarının faturasını askeri kesmeye kalktılar.

HDP'nin çelişkili mesajları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bunlar bu ülkede terörden besleniyor. Batı'ya gelip beyefendi pozlarında adeta böyle oralarda farklı bir şekilde bir rol. Doğu güneydoğuya da gittiğinde de bakıyorsun oralarda da esiyorlar, gürlüyorlar. Bunları yaptığı bu. Bunlar sağlıklı bir seçimden yana değiller. Çünkü bu son askerimizin kaçırılması. Onunla kaçırılan kişi, biz adana mersinle ilgili kalkıyoruz olayı kınıyoruz. Olayı kınamamıza rağmen kalkıp cumhurbaşkanına fatura kesmeye yöneliyor. Tehditler de var... Terör örgütü HPG evlere tehdit mektupları gönderiliyor. "Verdiniz verdiniz, vermediniz bedelini size ödeteceğiz" diyorlar. HDP ve terör örgütü. Bunlar terör örgütü destekli çalışıyorlar.

HDP sürekli başkan yapmayacağız sözünü kullanıyor...
Benim başkan olup olmamam söyleyenlerin elinde değil ki. Millet karar verir. Karşıma cumhurbaşkanı adayı olarak çıktın. Aldığın oy belli. Bu milletin bize verdiği oy da belli. Sadece sen değil. Diğerleri de 14 parti oldular. 14 parti olarak karşıma çıkt??lar. Medyaları da dahil hep beraber üzerimize geldiler. Ama halkımız hamdolsun iradesini ortaya koydu ve yüzde 52 ile bizi Çankaya'ya gönderdi. Bir tanesi de ne diyordu. Ortaklardan biri, 'Çankaya yokuşunu çıkamayacak' diyordu. Ben de sigara alışkanlığı da yok. Yokuşları gayet rahat çıkarım ben.

Bu "üst akıl" buraya da uzanıyor mu?
Uzanmadığı yer yok ki. Burada bağlantıları var. Diyebilir misiniz DHKPC ile PKK hiçbir zaman işbirliği yapamaz. Mümkün müdür?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Paralel örgüte ait medyanın devlet olanaklarını kullanarak suç işlediğini belirtti. Bunlar el koymaya kadar gidebilir mi?
Nereye el koymaya?

Paralel'in medyasına el koymaya?
Bu bir yargı sürecidir. Medya ile alakalı mevcut kurumların atabileceği adımlar var.
Bunların başında da RTÜK geliyor. Türkiye'de silahlı, silahsız terör örgütleri var.

Sizin fotoğrafınızı kullanarak yüzde 52 idam meselesini yaptı Hurriyet. Sorum şu, size yönelik bu kinleri nereden geliyor?
Bunu ben meydanlarda da söylüyorum.
Bunlar daha önce gündem belirliyorlardı. Daha önce bunlar hükümet kuruyorlar, hükümet indiriyorlardı. Bunların köşe yazarları Ankara'da iş takip ederlerdi bilir misiniz? Nereden nereyi alacak, iş bindireceklerdi. Başbakanlığımın ilk zamanlarında randevuyu alanlar da bunlardı. Ve oturup konuşurduk. Bütün bu olaylardan sonra şimdi bakıyorsunuz çok namuslu olmuş köşesinden Başbakanken de Cumhurbaşkanlığımda da ağzına ne gelirse yazıp çiziyorlar. Ben Conrad'da yaşadığımız olayı anlattım. Turgut Bey "Ne onlarla ne onlarsız" derdi, Süleyman Bey'in çok çok tahamüllü olduğunu o bile bizimle baş edemedi.

Tansu Hanım zaten hiç edemedi. Tansu hanıma attıkları iftira, başlık çekilir bir şey değildi ki. Ne yapsın kadıncağız o da bu noktada dayanamadı.
Böyle bir şeyin altında sıkıntıya girdi. Bana bunlardan söz ettiğinde, "Ben doğma büyüme Kasımpaşalıyım" dedim. Bunu açık açık kendisine söyledim. Dolayısıyla bu tür şeylerde hakkın olanı alırsın ama olmayanı bizden alamayacaksın.

KANIMA DOKUNUYOR
Sayın Mursi konusunda başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkeleriyle istişarelerimiz, Dışişleri Bakanımızın Avrupa'daki çalışmalar sürdürüyor. MİT Müsteşarımız ve İbrahim Bey de ABD'de etkili kişilere bu konuyu da gündeme getirmelerini söyledim. İsmini vermek (Modern firavun Sisi) bana zor geliyor, o nedenle söylemiyorum. Bu konunun takipçisi olacağız. Şahsen ben de sürdüreceğim. Açık ve net söylüyorum, bu benim kanıma dokunuyor.

Takvim