'Dağdan gelip bağdakini susturamazsın'

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Şimdi ben, HDP'yi eleştiriyorum, çok rahatsız oluyorlar. Biri diyor 'konuşmasın', biri diyor 'az konuşsun', biri diyor 'çenesini tutsun'. Arkadaş bizi, sizin çenesini kapattıklarınız, susturduğunuz insanlarla karıştırmayın. Öyle dağdan gelip, bağdakini sen susturamazsın" dedi.

AK Parti Bolu İl Teşkilatı'nca bir otelde düzenlenen ve Bolu Valisi Aydın Baruş, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, AK Parti bölge milletvekili adayları ve parti teşkilatının da katıldığı, Bolu İl Başkanlığı Sivil Toplum Kuruluşları buluşmasında konuşan Başbakan Yardımcısı Akdoğan, 7 Haziran'ı "seçimlerin anası" olarak nitelendirerek, Türkiye'nin geleceğini şekillendirecek bir dönem yaşandığını, 7 Haziran'ı referandum mahiyetinde bir seçim olarak gördüğünü belirtti.

Akdoğan, eski Türkiye'ye geri dönmek isteyenlerin bulunduğunu, bunlara "şer cephesi" adını verdiğini ifade ederek, "Eski Türkiye deyince aklımıza koalisyon hükümetlerinin dönemi geliyor. Türkiye krizler ülkesi olmuş, uçurumun kenarına gelmişti. Küresel ekonomik krizlerle değil, bizim devlet adamları ve siyasi aktörlerin beceriksizliğiyle Türkiye krizler yaşadı. Ülke uçurumun kenarındayken bu sefer millet yönetime el koydu, milletin iktidarı iş başına geldi. O andan itibaren Türkiye'de bir oyun bozuldu" diye konuştu.

Diğer siyasi partilerin son bir ayda konuşmaya başladığını vurgulayan Yalçın Akdoğan, "Halkla bu güven böyle bir ayda oluşmuyor. Bildiriler yayınlanırken bir defa çıkıp 'Bu yanlıştır' dedin mi? Terör olayları oldu, bir defa hükümetin yanında saf tuttun mu? Millet bunları unutmuyor, son bir ayda konuşacağın tutuyor, bir şeyler söylüyorsun, güven böyle oluşmuyor. 'Onlar konuşur, AK Parti yapar' sözü durup dururken, söylenmedi" değerlendirmesinde bulundu.

"O bloka HDP girdiği anda sıfır çarpan etkisi yapar"

CHP'nin seçim beyannamesine ilişkin, "Türkiye'yi IMF'ye tekrar kul köle yapma beyannamesinden başka bir şey değil " sözleriyle eleştiren Yalçın Akdoğan, "Milletimiz bunları gördü. Hepsi şu anda HDP'nin kuyruğuna takıldı. Onlar da nasıl içine sindiriyor hayret ediyorum. Ulusalcı CHP, Çözüm Süreci'nin düşmanı olan paralel yapı, şu anda flört halinde aşk yaşıyorlar. Ya kardeşim senin birazcık samimiyetin varsa, 'Çözüm Süreci' diye bir derdin varsa, 'Kürt meselesi' diye bir derdin varsa bu adamlar, paralel yapı ne kadar kötülük varsa bunlar yaptı. CHP hangi katkıyı verdi? Bu zihniyet, yani bu statüko bloku dediğimiz yapının zihniyeti zaten bu sorunu üreten, besleyen, büyüten zihniyettir'' dedi.

Akdoğan konuşmasına şöyle devam etti:

"Şimdi sen bu darbeci, vesayetçi bloka kendini kullandırtıyorsun. CHP'nin taşeron örgütü durumuna düştün. Bunu HDP'ye oy verenler nasıl içine sindirecek? Darbeci, vesayetçi bloka kendini kullandırtan bir anlayış, ortaya bir proje koymuyor çünkü kendileri bir proje ve bölge insanının sosyal yapısını biliyorsunuz, bunlar bunu ne kadar temsil ediyor. CHP zihniyeti Güneydoğu'da tutunabiliyor mu? Tutunamıyor. Bu sıfır çarpandır, istedikleri kadar sayılar artsın, o bloka HDP girdiği anda sıfır çarpan etkisi yapar. Hiçbir netice alamayacaklar."

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, muhalefetin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile kavga halinde olduğunu anımsatarak, "Sonra da diyorlar ki, 'Niye seçime müdahale ediyor?', 'Açılış yapıyormuş'. Sayın Cumhurbaşkanımız baştan beri 'Ben halkın seçtiği cumhurbaşkanıyım ve halkın arasında olacağım. Bütün şehirleri gezeceğim demedi mi? Bu seçim vaadi değil miydi Cumhurbaşkanımızın ve yapacak. Halkın içinde olacak bu programları da yapacak" ifadelerini kullandı.

"Bazı medya grupları da bunları sürekli ekranlardan indirmiyor"

Akdoğan, insanların zihinlerinde ülkeyi böldüğünü ve bunun bir kandırmaca olduğunu, bu yüzden Çözüm Süreci'ni başlattıklarını belirterek, şunları söyledi:

"Niye kafamızı kuma gömelim? Ülkenin yarısının diğer yarısıyla ilişkisi yok, siyasi partiler çoğu yere gidemiyor. 'Gidemiyorsun, gidemiyorsun' dedik, beyefendi gitti, valiliğin önünde açıklama yaptı. Niye? Parti binası yok. Sen bayrağını sallayamıyorsun, faaliyet gösteremiyorsun, bir mücadele veremiyorsun orada. Bunlar ceberut, hastalıklı, baskıcı bir anlayıştır. Bunlar her yerde böyle. Suriye'de, Kobani'de bütün Kürtler'i baskı altına aldılar. Bunların zulmü, esareti atında Kürtler'i bırakamayız. Bunlar dibinde ot bitirmeyen bir zihniyet ve anlayıştır.''

"Şimdi ben, HDP'yi eleştiriyorum, çok rahatsız oluyorlar" diyen Akdoğan, şöyle devam etti:

" Beyefendiler dokunulmaz, hep pohpohlamaya alışmışlar, yani O Taksim, Nişantaşı güzergahında. Bazı medya grupları da bunları sürekli zaten ekranlardan indirmiyor. Yeni bir imaj üretmeye çalışıyorlar. Siz onu eleştirdiğiniz zaman kimyaları bozuluyor. Biri diyor 'konuşmasın', biri diyor 'az konuşsun', biri diyor 'çenesini tutsun'. Arkadaş bizi, sizin çenesini kapattıklarınız, susturduğunuz insanlarla karıştırmayın. Öyle dağdan gelip, bağdakini sen susturamazsın. Biz, size rağmen orada siyaset yapıyoruz, size rağmen Kürt meselesinde adımları biz attık, hangi birine destek oldunuz. Sadece istismar yaparsınız. Bu sürecin sahibi AK Parti'dir. Süreç, sonuca ulaştığında, bu sorun çözüldüğünde bitecektir."

Akdoğan, diğer taraftan birilerinin de milliyetçi hamaset içerisinde yer aldığını belirterek, "AK Parti Türkiye'nin milliyetçi potansiyeli olarak en büyük partidir. Bizim milliyetçilikten anladığımız millete sahip çıkmaktır, millete hizmet etmektir, onun itibarını yüceltmektir, milletin değerlerine sahip çıkmaktır. Askerinin elindeki piyade tüfeğini sen yapamıyorsan ne konuşuyorsun. İşte milliyetçilik budur" dedi.

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, konuşmasını tamamlamasının ardından, valilik binasına geçerek, Bolu Valisi Aydın Baruş'tan çalışmaları hakkında bilgi aldı. Burada Akdoğan'a, özel işlemeli Türk bayrağı tablosu hediye edildi.

Akdoğan, daha sonra Siteler Camisi'nde cuma namazını kıldı.