A Haber - Haberler, Son Dakika Haberleri, A Haber Canlı Yayın
05 Aralık 2025, Cuma
  • CANLI YAYIN
  • Ziraat Türkiye Kupasi
  • TÜM MANŞETLER
  • SON DAKİKA
  • ÖZEL HABER
  • VİDEO
      • Programlar
      • Gündem
      • Yaşam
      • Dünya
      • Spor
      • Ekonomi
      • Kültür Sanat
      • Teknoloji
      • Otomobil
      Özel Video Arşivden Çıkan Gerçek Haber Özel Melih Altınok ile Sebep Sonuç Satır Arası Memleket Meselesi Canan Barlas ile Gündem Toplumsal Hafıza 15 Temmuz Bir insan bir hikaye Belgesel Kuşağı Klipler Portre Erkan Tan İle Sabah Ajansı Unutma Hatırla Perde Arkası Arka Plan Banu El İle Ajans Haktan Uysal İle A Haber'de Bugün Aklın Yolu Dünya Atlası
  • GALERİ
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • YAŞAM
  • DÜNYA
  • SPOR
  • ÖZEL HABER
  • MAGAZİN
  • VİRAL
  • ANALİZ
  • YAZARLAR
  • CANLI TV
    • Tv Yayınları
      • A Haber
      • A Spor
      • A Para
      • Vav TV
      • A News
      • ATV
      • A2TV
      • Minika Go
      • Minika Çocuk
      Radyo Yayınları
      • A Haber Radyo
      • A Spor Radyo
      • A Para Radyo
      • A News Radio
      • Radyo Turkuvaz
      • Turkuvaz Romantik
      • Turkuvaz Efsane
      • Vav Radyo
      • Radyo Soft
      • Radyo Energy
      • Turkuvaz Anadolu
      • Turkuvaz Musiki
      • Turkuvaz Nostalji
  • CANLI TV
    • TV YAYINLARI
      • A Haber
      • A Spor
      • A Para
      • Vav TV
      • A News
      • ATV
      • A2TV
      • Minika Go
      • Minika Çocuk
    • RADYO YAYINLARI
      • A Haber Radyo
      • A Spor Radyo
      • A Para Radyo
      • A News Radio
      • Radyo Turkuvaz
      • Turkuvaz Romantik
      • Turkuvaz Efsane
      • Vav Radyo
      • Radyo Soft
      • Radyo Energy
      • Turkuvaz Anadolu
      • Turkuvaz Musiki
      • Turkuvaz Nostalji
  • RESMİ İLAN
  • KLİPLER
  • ÖZEL VİDEO
  • A HABER RADYO
  • NAMAZ VAKİTLERİ
  • DİZİLER
    • Eski Diziler
      • Gül Masalı
      • Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz
      • Adı Sevgi
      • Kalp Yarası
      • Hercai
      • Beni Bırakma
      • Canevim
      • Gel Dese Aşk
      • Gençliğim Eyvah
      • Sen Anlat Karadeniz
      • Kimse Bilmez
      • Akıncı
      • Baş Belası
      • Bozkır Arslanı Celaleddin
      • İkimizin Sırrı
      • Maraşlı
      • Hakim
      • Bir Zamanlar Çukurova
      Kuruluş Osman
      Bir Gece Masalı
      Can Borcu
      Zembilli
      Kardelenler
      Sustalı Ceylan
      Başka Bir Gün
  • atv PROGRAMLARI
    • Müge Anlı ile Tatlı Sert Esra Erol' da Kim Milyoner Olmak İster
  • DİĞER
    • Son Dakika Özel Haber Özel Video Memurlar Yaşam Eğitim Magazin Viral Sağlık Televizyon Teknoloji Otomobil Din Tarih Klipler Analiz Portre Yazarlar
      Galeri Milyoner’de çeyrek altın sorusu ekrana kilitledi! Yarışmacının stratejik hamlesi damga vurdu Küçükçekmece’de dehşet anları! Dur ihtarına uymadı: Kadını böyle ezdi Saray sofralarından şiir dizelerine: Türk kahvesinin gizli kalmış hikayesi Cuma namazı saati ve kılınış şekli: Cuma günü hangi dua ve sureler okunur? 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü: Anlamı, ortaya çıkışı ve en güzel mesajlar Külliye’de sürpriz kabul: Başkan Erdoğan başarılı sporcularla görüştü 7 kişiye mezar olmuştu! Kocaeli’deki fabrika yangınında ihmaller zinciri Süper Lig 15. Hafta | Galatasaray-Samsunspor maçı ne zaman, saat kaçta, hangi kanalda?
      RSS Künye Frekanslar Arşiv Yayın Akışı Gizlilik Bildirimi Ziraat Türkiye Kupası Bize Ulaşın
  • BİZE ULAŞIN

A Haber’i
Sosyal Medyada Takip Edin

  • Apple iTunes
  • Google Play
  • Huawei App Gallery
  • Bize Ulaşın
  • Künye/İletişim
  • Veri Politikası
  • Gizlilik Bildirimi
Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.
Haberler Gündem Haberleri Erdoğan'dan İstanbul Barosu Başkanı Kocasakal'a tepki

Erdoğan'dan İstanbul Barosu Başkanı Kocasakal'a tepki

Giriş: 08.04.2015 00:00 Güncelleme: 08.04.2015 16:09

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adalet Sarayı'nda Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edilmesiyle ilgili, İstanbul Barosu Başkanı Kocasakal'a yönelik olarak, "Şimdi sormak lazım ey Baro Başkanı; Sen de telefonla görüştün bu teröristlerle, hangi neticeyi aldın?' Hiçbir netice alamadın, hani senin sözün çok dinleniyordu, alsaydın ya bir netice, niye alamadın" diye sordu..

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fenerbahçe kafilesini taşıyan otobüse yönelik silahlı saldırıya ilişkin, "Tüm spor dalları gibi futbolun da esası centilmenliktir, öyle olmalıdır. Şiddetin, hele hele silahlı saldırının olduğu yerde, spor bitmiş yerine vandallık gelmiş demektir. Futbolu bahane ederek vandallık yapanlar, sadece kendi takımlarına değil tüm ülkeye, tüm millete ihanet ettiklerini bilmelidirler" dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki altıncı muhtarlar toplantısında yaptığı konuşmaya, geçen hafta hayatını kaybeden sanatçı Kayahan Açar'ı anarak başladı. Açar'a Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileyen Erdoğan, sanatçının "Ben Anadolu Çocuğuyum" şarkısının sözlerinden "Ben Anadolu çocuğuyum / Böyle geldim dünyaya / Pişman da değilim / Başakları ellerimle büyütürüm ben / Başaklar eğilir ben eğilmem" bölümünü okudu.

"Kayahan kardeşimizi bu güzel sözlerle daima hatırlayacağız" diyen Erdoğan, bu milletin, bu coğrafyanın kalbinin, yüreğinin sesi, nefesi olarak nitelediği Kayahan'ı rahmetle andığını ifade etti.

Fenerbahçe Spor Kulübü kafilesini taşıyan otobüse Cumartesi akşamı yapılan silahlı saldırıyı şiddetle kınadığını da bildiren Erdoğan, yaralanan şoför Ufuk Kıran'a acil şifa diledi. Fenerbahçe Spor Kulübüne, futbolculara, teknik heyete, taraftarlara ve millete "geçmiş olsun" dileğini sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Tüm spor dalları gibi futbolun da esası centilmenliktir, öyle olmalıdır. Şiddetin, hele hele silahlı saldırının olduğu yerde spor bitmiş, yerine vandallık gelmiş demektir. Futbolu bahane ederek vandallık yapanlar, sadece kendi takımlarına değil tüm ülkeye, tüm millete ihanet ettiklerini bilmelidirler. Bu tür hadiselere karşı gerek kulüplerimizin gerekse ilgili tüm kurumlarımızın gerekli tedbirleri en kısa zamanda alacaklarına ve en etkili şekilde uygulayacaklarına inanıyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, olayla ilgili İçişleri Bakanlığının yoğun bir çalışma yürüttüğünü, kısmi olarak bazı delilleri ele geçirdiğini, gözaltıların olduğunu belirterek, olaya ilişkin çalışma ve değerlendirmelerin sürdüğünü bildirdi.

- Cumhurbaşkanlığı Külliyesi

"Muhtarlar Buluşması"nın altıncısının gerçekleştiğine işaret eden Erdoğan, 27 Ocak 2015'te başlayan toplantılarda 10'ar ilden 400'er kişilik gruplarla bir araya geldiğini, bugün de Amasya, Gaziantep, Kahramanmaraş, Kilis, Tokat, Samsun, Trabzon, Rize, Bayburt ve Artvin'den gelen 393 muhtarı ağırladığını kaydetti.

Erdoğan, Türkiye'deki 50 bin muhtarın tamamıyla bir araya gelmeyi hedeflediğini yineleyerek, muhtarlarla bir araya geldiği bina ve yandaki iki blokun Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin çalışma ofislerinin yer aldığı bölümü olduğunu, bir cami ile konferans ve sergi salonlarının yer aldığı kongre merkezinin inşasının devam ettiğini hatırlattı.

Projesi bitmek üzere olan 2 bin kişilik çok amaçlı bir salonun bulunacağı ayrı bir binanın da külliyeye ekleneceğini belirten Erdoğan, 5 milyon cilt kitabın bulunacağı, 24 saat tüm halka, gençliğe açık olacak Türkiye'nin en büyük kütüphanesini de kuracaklarını anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, cami ve konferans salonu ile yakında yapımına başlanacak çok amaçlı salon ve kütüphanenin tamamen halka açık olacağını, isteyen herkesin faydalanabileceği mekanlar olacağını vurgulayarak, "Böylece ülkemize Türkiye'nin büyüklüğüne, milletimizin tarihine ve kültürüne yakışır bir Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni kazandırmış olacağız" diye konuştu.

-"Her şeyden el etek çekmek için gelmedim"

Türkiye'nin, doğrudan milletin oylarıyla göreve gelmiş ilk cumhurbaşkanı olarak Cumhurbaşkanlığı'nı millete kapatmasının, sadece protokol işlerinden ibaret bir mekan olarak kullanmasının asla söz konusu olamayacağını vurgulayan Erdoğan, "Ben, 40 yılı bulan siyasi hayatımın tamamını milletimle birlikte geçirdim, aynı şekilde yoluma devam edeceğim. Burayı bir hizmet makamı olarak görüyorum, bir hakim, otorite makamı olarak asla görmedim, görmüyorum. Milletimle arama hiçbir zaman aracı koymadım, bundan sonra da koymayacağım" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı görevini devraldığı günden bu yana 15 kentte gittiğini, ziyaretlerini sürdüreceğini ve 81 ile gitmeyi hedeflediğini anımsatan Erdoğan, milletin temsilcisi olan muhtarlarla bir araya gelerek bağları güçlendirdiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:


"Türkiye'nin ihtiyacı, köşesine çekilip hiçbir şeye karışmayan değil tam tersine çalışan, koşan, terleyen bir cumhurbaşkanıdır. Türkiye'nin içeride ve dışarıda tüm meseleleriyle ilgilenmek, görüşlerimi, tekliflerimi, eleştirilerimi ifade etmek benim milletime karşı hem taahhüdümün hem sorumluluğumun gereğidir. Cumhurbaşkanlığı makamına her şeyden el etek çekmek için değil tam tersine ülkeme ve milletime daha çok, daha büyük hizmetler vermek için geldim. Milletim beni bunun için bu göreve getirdi. Beni yüzde 52 oyla bu makama getiren vatandaşlarım da inanıyorum ki aynı beklenti, aynı hassasiyet içinde."

-"Çalışmayı tercih ettik"

Muhtarların da iş başına atanarak değil seçimle geldiğinin altını çizen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Sizin de hesap verdiğiniz bir makam var değil mi? Bu makam İçişleri Bakanlığı, Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı değil. Bu makam millet, halk. Mahallesiyle, mahalle halkıyla irtibatını kesmiş bir muhtar düşünülebilir mi? Mahallenin ihtiyaçları için gerekiyorsa kaymakamlığın, valiliğin, belediyenin kapısına dayanmayan, taleplerini ifade etmeyen, bunların takibini yapmayan muhtara muhtar denir mi? Mahallesindeki garipleri, fakirleri, muhtaçları tespit etmeyen, bunların dertlerine derman olmak için çalışmayan bir muhtar olabilir mi? Sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde mahallenin esnafı, eşrafıyla dayanışma içinde, hizmet üretmek için çaba göstermeyen bir muhtar, bulunduğu yerin hakkını verebilir mi? Dargınları, küskünleri barıştırmanın gayreti içinde olmayan muhtarın sözü dinlenir mi?

Mahallesinde hangi evin bacası tütmüyor, hangi evde yas, hangi evde düğün var, bunu bilmeyenden muhtar olur mu? İşte ben de tüm bunları, bir nevi Türkiye muhtarı olarak ülke çapında yapmanın mücadelesindeyim. Buradaki her bir muhtarımızın görevini hakkıyla yaptığına, bunun gayreti içinde olduğuna inanıyorum. Ben de aynı şekilde görevimi bihakkın yerine getirmeye çalışıyorum. Bunun için beni eleştireceklerse varsın eleştirsinler. Ne diyor atalarımız, 'Meyve veren ağaç taşlanır'. Hiçbir iş yapmayıp bu eleştirilerden uzak kalmaktansa çalışıp, mücadele ederek bu eleştirilere göğüs germeyi hep tercih ettik, bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğiz. Milletimizle birlikte çıktığımız yolda, Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştırana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edilmesine ilişkin, "Mağdurun değil teröristlerin yanında yer alan basın yayın kuruluşlarını şiddetle kınıyorum. Sayfalarını ve ekranlarını teröristlerin propagandalarına sonuna kadar açan bu kuruluşlar, bana göre savcımızın şehit edilmesine onlar ortak olmuşlardır" dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki altıncı muhtarlar toplantısında yaptığı konuşmada, geçen hafta Çağlayan Adliyesi'nde yaşanan terör saldırısını hatırlattı.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın, odasına giren iki terörist tarafından şehit edildiğini, aynı olayda iki teröristin de güvenlik güçleri tarafından ölü olarak ele geçirildiğini anımsatan Erdoğan, bu alçakça saldırıda şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Kiraz'a Allah'tan rahmet, ailesine, meslektaşlarına, sevenlerine ve tüm millete baş sağlığı diledi.

Erdoğan, şehit savcının ismini ve aziz hatırasını ilelebet yaşatacaklarını, işlemlerin tamamlanmasının ardından Çağlayan Adliyesi'nin artık şehit savcının ismiyle anılacağını söyledi.

Bu olayın birçok bakımdan üzerinde hassasiyetle durulması, dersler çıkartılması, ibret alınması gereken bir hadise olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Öncelikle bir kısım basın yayın kuruluşlarının en başından itibaren bu hadiseyi, insanlığa, ahlaka, vicdana, hakka, hukuka sığmayacak şekilde verdiklerini ifade etmek isterim. Mağdurun değil teröristlerin yanında yer alan basın yayın kuruluşlarını şiddetle kınıyorum. Sayfalarını ve ekranlarını teröristlerin propagandalarına sonuna kadar açan bu kuruluşlar, bana göre savcımızın şehit edilmesine onlar ortak olmuşlardır" diye konuştu.

Teröristlerin bu eylemdeki amaçlarının asla intikam olmadığını, savcının eyleme konu edilen hadisenin faillerini bulmak için çalışan, bu yönde gayret gösteren ve önemli mesafe kaydeden birisi olduğunu dile getiren Erdoğan, "Savcımızı öldürmenin, şehit etmenin, eyleme konu edilen olayın aydınlığa kavuşturulmasına hizmet etmeyeceği de ortadadır, açıktır. Tam tersine bu saldırının amacı, hadisenin karanlıkta kalarak terör örgütünün ve onlarla aynı çizgideki tüm kesimlerin meseleyi bir propaganda olarak kullanılmasını temin etmektir. Teröristlerin propaganda aracı olarak hizmet veren basın yayın kuruluşları da bilinçli olarak aynı amaca hizmet ediyorlar" şeklinde konuştu.

- "Geçmişte pek çok örneği yaşandı"

Erdoğan, "Demokrasinin hak ve özgürlüklerin beşiği olarak kabul edilen batı ülkelerinde böyle bir duruma asla şahit olamazsınız. Bu ülkelerde terörün ve teröristin propaganda aracı haline dönüşen basın yayın kuruluşlarının kapısına anında hukuk eliyle kilit vurulur" dedi.

Türkiye'de bu konuda çok yanlış, sıkıntılı bir durum olduğunu, batı ülkelerinin de bu konudaki çifte standardını çok iyi bildiklerini anlatan Erdoğan, kendi ülkelerinde bu noktada en küçük bir harekete izin vermeyen ülkelerin, Türkiye'nin benzer tedbirleri almaya kalktığında, demokrasi ve özgürlük adına hemen karşılarına dikildiğini kaydetti. Erdoğan, bunun, Türkiye'deki bir kısım basın yayın kuruluşunun da sürekli ortaya koyduğu bir yaklaşım olduğunu, geçmişte pek çok örneğinin yaşandığını söyledi.

Erdoğan, teröristler tarafından otobüste diri diri yakılan masumları görmezden gelenlerin, terör eylemi gerçekleştirirken ölenleri, adeta bayraklaştırdığını vurguladı.

Her iki hadise karşısında aynı tavrı göstermeleri halinde samimiyetlerine, dürüstlüklerine, demokrasi ve özgürlük iddialarına inanacaklarını ama gerçeklerin ortada olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Masumu unutturanlar, teröristleri baştacı ederek, teröriste çiçek çocuk muamelesi yaparak, asıl niyetlerini, kişiliklerini, amaçlarını ifşa ediyorlar. Türkiye bu anlayışla yoluna devam edemez. Bu konuda mutlaka en azından batı ülkelerindeki standartlara yakın bir uygulamayı biz de hayata geçirmeliyiz. Batıdaki güya basın meslek kuruluşları, insan hakları örgütleri tarafından hapisteki gazeteciler diye sürekli önümüze çıkartılanlar işte bu tür teröristlerdir. Geçen geldiler ve içerideki basın serbest bırakılması konusunu bakanımızla da benimle de görüştüler. Dedim, sizin bu basın mensubu dediklerinizin kim olduğunu biliyor musunuz? Bunlar polis katilidir, bekçi katilidir, bankamatik soyguncusudur. Eline bir tane basın kartı uydurmuş, onunla beraber dolaşanlar bunlar. Bunların şu anda mahkumiyetleri kesilmiş. Bunlar asker öldürmüştür, bomba atmışlar, ruhsatsız silah kullanmışlar. Gazeteci diye bunları sıfatlandırıyorsunuz ve ülkemiz aleyhine bunları malzeme olarak kullanıyorsunuz, var mı başka diyeceğiniz dedim, hiçbir şey söyleyemediler. Ama döndüler, döndükten sonra gene aynı şeyleri yazdılar, çizdiler, raporlarına döktüler. Artık bu oyunları hep birlikte bozacağız."

-"O senin yaptığın hareketler eski Türkiye'deydi"

Savcının öldürülmesi olayında bir açıklama yaptığını hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Dedim ki adalet saraylarına giren tüm insanlar buna avukatlar da dahil hepsi aranmalıdır. Düşünebiliyor musunuz, vakanın olduğu günde hemen örgüt, o örgütle dayanışma içinde olanlar, adalet sarayına cübbeleriyle girerken, 'bizi arayamazsınız, çantalarımızı arayamazsınız' gibi ifadeler kullanmaya başladılar ve hemen bağlı oldukları baro ve barolar, 'asla biz buna müsaade etmeyeceğiz' dediler. Bu yargının susturulmasıdır, bu avukatların susturulmasıdır' dediler.

Çok açık ve net olarak söylüyorum. Evet herkes aranacak, aranmalıdır. Danıştayda yaşanan olay olduğu zaman, bunlar kıyamet koparmadılar mı? Ne dediler: 'Mürteciler, Danıştay mensubumuzu şehit ettiler.' Sonra arkasından yine bunlar çıktı. Bizler bir şeye inanıyorsak, bunun hakkını vereceğiz. Sen avukat mısın? Dürüst müsün, tamam niye aranmaktan çekiniyorsun? Çantanı da göster, x-ray'den geçsin. Sen de x-ray'den geç, iş olsun bitsin. Çünkü yarın vatandaş 'güvenlik güçleri görevini yerine getirmedi, aramadı' diyor. Hakikaten öyle. Sahte bir cübbe koltuğunun altında, bir diğeri de elinde şemsiye, düşünebiliyor musunuz içeri giriyorlar, 6 kat yukarı çıkıyorlar, savcımızın odasına girmek suretiyle bu fiili işliyorlar."

"Şimdi sormak lazım ey Baro Başkanı; Sen de telefonla görüştün bu teröristlerle, hangi neticeyi aldın?' Hiçbir netice alamadın, hani senin sözün çok dinleniyordu, alsaydın ya bir netice, niye alamadın" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu terörist, terörist. Bunu diyeceksin ve sen de bulunduğun makam sebebiyle gazetelere böyle çarşaf çarşaf ilanlar vermek suretiyle kimseyi ürkütemezsin. O senin yaptığın hareketler, eski Türkiye'deydi. Artık eski Türkiye yok, şimdi yeni Türkiye var. Sen de tüm avukatları temsil etmiyorsun, bunu bil, bir. İki yargı olayının da sen üçte birinin şu anda ancak bir bölümünü temsil ediyorsun. Adeta yargı adına da konuşuyorum havasına girme. O da ayrı bir konu. Bunları milletçe çok iyi bilmemiz lazım. Eğer bunları milletçe çok iyi bilirsek, işte böyle ikide bir bunlar ortaya çıkmak suretiyle bizlere kan ağlatmazlar."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Açık söylüyorum. Teröriste terörist diyemeyen teröristin ortağıdır. Bu eyleme (Savcı Kiraz'ın şehit edilmesi), terör eylemi diyemeyen herkes terörün açık destekçisidir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen muhtarlar buluşmasında konuştu.

Gezi olaylarının ve 17-25 Aralık darbe girişiminin ardındaki gerekçeleri anlatmak için mücadele ettiklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu olaylar, Türkiye'de sokakları terörize ederek, milli iradeye ve onun meşru kurumları olan Meclise, Hükükmete, siyasete yönelik ideolojik bir darbe girişimidir. Gezi olaylarının baş aktörleri savcımızı şehit eden katillerle aynı çizgideki örgüt mensuplarıdır. Aynı gayeyle hareket eden marjinallerdir. Onlara kendilerini kullandırtan güruh için de ağacın, yeşilin gerisindeki silah namlularını, karanlık emelleri göremeyenler elbette vardır. Ama bu Gezi eylemlerinin asıl yüzünün, oradaki asıl niyetin ne olduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Meşru siyaset yoluyla ülke yönetimine gelmeyeceğini gören kifayetsiz siyasetçiler de kaos ortamından kendilerine bir iktidar çıkarma umuduyla bu oyuna destek vermişlerdir. Hamdolsun milletimiz, irfanıyla, idrakiyle, basiretiyle, kurulmaya çalışan tezgahı çözmüş ve arkamızda dimdik durarak bu oyunu bozmuştur."

- "Gerçekleri göremeyenlere diyecek sözümüz kalmadı"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, 17-25 Aralık darbe girişimiyle aynı oyunun bu defa emniyet ve yargı içindeki bir çete aracılığıyla ve farklı yöntemlerle tekrarlanmaya çalışıldığına dikkati çekerek, "Gezi'de umduklarını bulmayan aynı kifayetsiz siyasetçiler, 17-25 Aralık girişimlerine de destek vermişler, kendilerini gönüllü olarak bu çeteye kendilerini kullandırmışlardır. Bu çetenin mensubu olduğu yapının içinde olup da hala bu gerçekleri göremeyenler varsa, artık onlara diyecek bir sözümüzün kalmadığı da bilinmelidir" diye konuştu.

Milletin desteğiyle bu oyunların boşa çıkarıldığını ifade eden Erdoğan, bu gerçeklere rağmen birilerinin hem Gezi olaylarını hem de 17-25 Aralık darbe girişimini demokrasi, hak, özgürlük, hukuk gibi kavramların arkasına gizleyerek meşrulaştırma çabasından vazgeçmediğini vurguladı.

- "Teröriste terörist diyemeyen teröristin ortağıdır"

Konuşmasında İstanbul Çağlayan Adliyesi'ndeki Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz'a yönelik saldırıya değinen Erdoğan, "Çağlayan baskınında bahane olarak kullanılan mesele işte bu çabaların en önemli araçlarından biridir. Bir terör örgütünün organizasyonuyla kesintisiz olarak sürdürülmeye çalışılan bu istismara gönüllü olarak alet olan herkes, şehit edilen savcımızın katline destek verdiğini bilmelidir. Artık muhalefet partileri başta olmak üzere, hiç kimse ısrarla bu hadiseleri meşrulaştırma, masum talepler ve hukuk arayışı olarak gösterme gayretini devam ettiremez, ettirmemelidir" dedi.

Erdoğan, Çağlayan Adliyesi'ndeki saldırının, meselenin sadece ve sadece teröre, teröriste destek vermenin ötesinde bir anlamı olmadığını acı bir şekilde gösterdiğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Açık söylüyorum: Teröriste terörist diyemeyen teröristin ortağıdır. Bu eyleme terör eylemi diyemeyen herkes terörün açık destekçisidir. Kimi CHP milletvekillerine, HDP milletvekillerine bakıyorsunuz, teröriste terörist demedikleri gibi müdahale eden güvenlik güçlerini suçlayan, onları devlet terörü ile itham eden görüşler sarfediyorlar. Yani savcımızı öldüren terörist masum, onlara müdahale eden güvenlik güçleri ise güya devlet terörü uygulayan suçlular. Ben o güvenlik görevlilerimizi tebrik ediyorum, kutluyorum, onlar görevlerini yaptılar."

-"Ellerinden bir bardak suyu dahi içmedi"

"Savcımızın ağzını bantlıyorlar, bütün vücudunu koli bandıyla bağlıyorlar. O şekilde orada 8 saatlik bir süreç yaşatıyorlar" diyen Erdoğan, "Buna karşı 8 saat her yola güvenlik güçlerimiz başvurdu değil mi? Baro Başkanını getirtti, babayı getirtti, onlarla görüştü. Ama hiçbir netice alınamadı. Niye? Bunların bağlı oldukları yerler vardı. Ama ne kadar onurlu ne kadar şahsiyetli bir savcı ki onların elinden bir bardak suyu dahi almadı, içmedi" ifadelerini kullandı.

Çeşitli meslek odalarının, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin de aynı tavır içinde olduklarını belirten Erdoğan, "İster parti genel başkanı olsun, ister milletvekilleri olsun, ister şu veya bu kurumun başkanı olsun hiç farketmez. Hiç kimse sıfatı gerçekte terör yardakçısı, terör şakşakçısı, terör destekçisi olduğu gerçeğini ortadan kaldıramaz. Elinde silahıyla, sadece görevini yapan savcımızı öldürenlerin olduğu gibi onları destekleyenlerin de sıfatı aynıdır: Terörist. Bunlara siyasetçi demek, bunlara şu kurumun temsilcisi demek, bunlara şu medyanın mensubu demek yanlıştır. Bunlar teröristlerle kol kola yürüyen, dökülen tüm kanlar ellerine, alınlarına bulaşmış alçaklardır, hainlerdir" diye konuştu.

-"Kem küm edenleri ibretle takip ettik"


Şehit Savcı Kiraz'ın ailesine başsağlığı ziyaretine gitmeyenlerin, teröristlerin ailelerine başsağlığına gittiğini belirten Erdoğan, "Teröristlerden birinin avukat kisvesiyle Adalet Sarayı'na girdiği görüntülerle ortaya çıkmışken, ısrarla arama yaptırmadan o binaya girmek isteyenler, bu tür avukatlara da şahit olduk. Bu terörist eylemi açıkça kınamak yerine sürekli kem küm edenleri, ama diyenleri, böylesine önemli bir konuda dahi milli duruş sergileyemeyenleri ibretle takip ettik" dedi.

"Bir milli duruş sergilemek için o gün siyasi partilerin genel başkanlarının Eyüp Sultan Camii'nde o cenaze merasiminde birlikte saf tutmaları gerekmez miydi?" diye soran Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:

"İktidar partisinin genel başkanı dışında ve halef selef olduğumuz Cumhurbaşkanı'nın dışında, geçmişten gelen böyle bir temsilci yoktu. Meclis Başkanımızın dışında yoktu. Acaba neden gelmediler, çok hayati bir şeyleri mi vardı? Bir yanda şehit savcımızın muhterem babasının oğlu Muhammed'in ve ailesinin tevekkülü vardı, diğer tarafta işte bunlar vardı. Milletimiz hepsini görüyor. Hepsini de irfan defterine kaydediyor. Ama artık 'şu ne der bu ne der' kompleksini bir tarafa bırakarak yasamanın, yargının ve yürütmenin de üzerlerine düşeni yapması gerektiğine inanıyorum."

-"Yeni Anayasa zorunluluk haline dönüşmüştür"

Türkiye'nin köklü bir yeniden yapılanmaya, yeni bir sisteme ihtiyacı olduğunun her geçen gün daha iyi anlaşıldığını vurgulayan Erdoğan, "Yeni Anayasa çağrılarımıza kulak tıkayan, başlattığımız çalışmaları çıkmaza sokmak için ellerinden gelenleri yapanlar, bugün de aynı şekilde davranıyor, aynı şekilde hareket ediyorlar. Halbuki Türkiye, 10 Ağustos 2014 tarihi itibariyle yeni bir döneme girmiştir. Biz bu sürece Yeni Türkiye diyoruz. Bu tarih itibariyle yeni anayasa meselesi artık bir tercih olmaktan çıkmıştır. Bir zorunluluk haline dönüşmüştür. Çünkü yüzde 52 artık yeni Türkiye diyor, yeni anayasa diyor. Yeni anayasasıyla birlikte millet aynı zamanda Başkanlık sistemi diyor" dedi.

Mevcut Parlamenter sistemimizde Cumhurbaşkanı, Hükümet, Meclis, Yargı ve pek çok kurum arasındaki ilişkilerin sorunlu olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bunları 12 yıl boyunca yaşadık. Sistem sık sık krize girdiği için darbelere, darbe ve vesayet heveslilerine uygun bir iklim ortaya çıkarıyordu. Geçmişte bunları hep yaşadık" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şu gerçeği görmek ve kabul etmek mecburiyetindeyiz. Mevcut sistemle buraya kadar, daha ileriye gitmek istiyorsak sistemi değiştirmek zorundayız. Aksi takdirde yeniden patinaj yapmaya, yeniden yerimizde saymaya, hatta gerilemeye başlarız" dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki altıncı muhtarlar toplantısında yaptığı konuşmada, çok partili siyasi hayat sürecinde Türkiye'nin 16 ayda bir hükümet değiştirdiğini hatırlattı.

"Bu ülkede istikrar olur mu? Bu ülkede güven olur mu? Bu ülkede kalkınma olur mu?" diye soran Erdoğan, Türkiye'nin 2002'nin Kasım ayında tek partili bir iktidarı yakaladığını ve 2002'de 230 milyar dolar olan gayrisafi yurt içi hasılanın 840 milyar dolara yükseldiğini kaydetti.

"Şimdi burada bir patinaj var. Şimdi bunu da aşmamız lazım. Bunu aşabilir miyiz? Aşarız. Neyle? Başkanlık sistemiyle" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Yaklaşık, 70 yılı bulan çok partili siyasi hayatımızın toplam 30 yılı güçlü tek parti yönetimleriyle geçerken, 40 yılımız darbe ve koalisyon dönemleriyle adeta heba oldu. Türkiye'nin bu güne kadar elde ettiği tüm kazanımların da bu 30 yılın eseri olduğunu görüyoruz."

Bu tecrübeler ışığında darbelere, vesayet girişimlerine, krizlere meydan vermeyecek yeni bir sisteme ihtiyaç bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, yeni anayasa arayışlarını bu nedenle önemli bir fırsat olarak gördüklerini söyledi.

Yeni anayasayla birlikte başkanlık sisteminin de gündeme getirilmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, yeni Türkiye'nin bu temeller üzerinde yükseleceğini belirtti.

Başkanlık sistemi denildiğinde birilerinin tüylerinin diken diken olduğunu aktaran Erdoğan, "Niye? Neden? Bunları görende Türkiye 70 yıldır mükemmel bir parlamenter sistem tecrübesi yaşıyor, başkanlık sistemiyle bu kazanımdan vazgeçiliyor sanır. Niye o zaman 10 yılda bir bu ülkede affedersiniz, ihtilaller oluyordu. Neden? Demek ki bu iş sağlıklı olmamış. Şu anda G-20 ülkelerinin en ileri 10 tanesi başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Bunlar o zaman, yani akıllarını mı yitirdiler de başkanlık sistemini kullanıyorlar" değerlendirmesini yaptı.

Başta Amerika olmak üzere Meksika, Arjantin, Brezilya, Rusya, Fransa gibi dünyanın en ileri ülkelerinin başkanlık sistemi ile yönetildiğini anımsatan Erdoğan, sadece Fransa'nın yarı başkanlık sistemiyle yönetildiğini belirtti.

-"Mevcut sistemle buraya kadar"

70 yıllık icmallere bakıldığında 40 yıllık bir kaybın bulunduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu kaybın milletimize hem can hem mal olarak çok büyük bir maliyeti söz konusu. Geçtiğimiz 12 yılda gerçekleştirdiğimiz büyük atılım olmasaydı bugün Türkiye'nin dünyada nerede yer alacağını takdirlerinize bırakıyorum.

Şu gerçeği görmek ve kabul etmek mecburiyetindeyiz. Mevcut sistemle buraya kadar, daha ileriye gitmek istiyorsak sistemi değiştirmek zorundayız. Aksi takdirde yeniden patinaj yapmaya, yeniden yerimizde saymaya, hatta Allah göstermesin gerilemeye başlarız. Meseleye bu açıdan baktığımızda hem dünyadaki mevcut uygulamalar hem de kendi devlet geleneğimiz bize başkanlık sistemini işaret ediyor."

Dünyada başkanlık sisteminin çok farklı uygulamaları bulunduğunu anlatan ve örnekler veren Erdoğan, tüm bunların incelendikten sonra Türkiye'nin ihtiyaçlarının ve kültürünün de dikkate alınarak bir başkanlık sistemi oluşturulabileceğine vurgu yaptı.

-"Türkiye'nin geleceğini kendi geleceklerine feda edenlerin dönemi artık bitiyor"

Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmaları sırasında zaten böyle bir çalışma yapıldığını hatırlatan Erdoğan, orada beklenen noktaya gelinemediğini belirtti.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü, bundan gocunanlar var. Neymiş efendim, Türkiye'ye mahsus başkanlık sistemi olmazmış. Niçin olmasın? Kendimize bu güvensizlik niye? Nihayetinde seçimi yapacak ve hesap verilecek merci millet değil mi? Millet. Burada, bir kez daha söylüyorum, başkanlık sistemine karşı çıkanlar aslında milletle, milli iradeyle yüzleşmekten korkuyorlar. Sıkıntı burada. Milletten alamadıkları veya alamayacakları desteği kanatları altına sığındıkları vesayet odaklarında bularak yıllarca gizli iktidarlarını sürdürenler başkanlık sistemiyle bu güçlerini yitirecek olmanın telaşı içerisindeler.

Türkiye'nin geleceğini kendi geleceklerine feda edenlerin dönemi artık bitiyor. Bu ülkede son 12 yıldır gizli iktidarların yerini milletin iktidarı aldı. İnşallah bundan sonra da aynı şekilde devam edecek."

Erdoğan, Türkiye'nin tüm gücünü, imkanlarını, enerjisini artık 2023 hedefleri için seferber edeceğini dile getirerek, bununla da kalınmayacağını 2053 ve 2071 vizyonlarının hazırlıklarına da başlayacaklarını anlattı.

-"Milletin ferasetinin karanlık senaryolara galip geleceğine inanıyorum"

"İşte yeni Türkiye budur. Yeni anayasa işte bunun için gereklidir. Başkanlık sistemine bunun için ihtiyaç var" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimizin idrakinin, ferasetinin, basiretinin, irfanının bir kez daha karanlık senaryolara galip geleceğine inanıyorum. Önümüzdeki dönemin bu bakımdan hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum" ifade etti.

Erdoğan, muhtarlara, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne teşrifleri için de teşekkür ederek, muhtarların mahallerindeki ve köylerindeki vatandaşlara kendisinin selamını iletmelerini istedi.
Günün Manşetleri GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN
  • ABONE OL
DİĞER
TÜRK TELEKOM REKLAM
DR REKLAM
Finans
ahaber.com.tr
  • VİDEO
  • CANLI YAYIN
  • PROGRAMLAR
    • Düşünce Atlası
    • Yaz Boz
    • Kadraj
    • Toplumsal Hafıza
    • Canan Barlas ile Gündem
    • Arka Plan
    • Memleket Meselesi
    • Seyahatname
    • Belgesel Kuşağı
    • Diplomasi
    • Söz Teması
    • Medya Dünyası
    • İş'in sırrı
    • Dijital Çağ
    • Z Raporu
    • 1.Sayfa
  • Üye Girişi
  • Üye Ol
  • A HABER ÖZEL
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • SON DAKİKA
  • YAŞAM
  • DÜNYA
  • SPOR
  • MAGAZİN
  • VİRAL
  • TEKNOLOJİ
  • OTOMOBİL
  • DİN
  • TARİH
  • SAĞLIK
  • YAZARLAR
  • VİDEO
    • Programlar
    • Gündem
    • Yaşam
    • Dünya
    • Spor
    • Ekonomi
    • Kültür Sanat
    • Teknoloji
    • Otomobil
  • GALERİ
    • En Yeniler
    • Gündem
    • Yaşam
    • Dünya
    • Ekonomi
    • Magazin
    • Viral
    • Spor
    • Otomobil
    • Teknoloji
  • İNTERNET REKLAM
  • RSS
  • BİZE ULAŞIN
  • KÜNYE/İLETİŞİM
  • VERİ POLİTİKASI
  • KARİYER
  • FREKANSLAR
  • ARŞİV
  • YAYIN AKIŞI
  • GİZLİLİK BİLDİRİMİ
Daha Fazla Gör
  • Son dakika video izle
  • Son dakika haberleri
  • A Haber analiz
  • Gündem haberleri
  • Ekonomi haberleri
  • Otomobil haberleri
  • Namaz vakitleri
  • Hava durumu
  • İstanbul Yol durumu
  • Atv canlı yayın izle
  • Spor haberleri
  • Foto galeri
  • Son dakika emekli haberleri
  • Teknoloji haberleri
  • A Haber programlar
  • Sabah – Takvim yazarları oku
  • Kuruluş Osman izle
  • Gazete manşetleri
  • Instagram dondurma
  • "Selvi Boylum Al Yazmalım" adlı filmde Samet'i kim canlandırmıştır?
  • Dünyanın tarifeli en kısa uçuşu yaklaşık kaç kilometre uzunluğundadır?
  • Saray sofralarından şiir dizelerine: Türk kahvesinin gizli kalmış hikayesi
  • Türkiye'de Ramazan Bayramı en son hangi miladi yılda iki kere yaşanmıştır?
  • Lozan Barış Konferansı sırasında TBMM'nin hükûmet görevini yürüten icra vekilleri heyetinin başvekili kimdir?
  • Türkiye'nin kara sınırı komşusu 8 taneyken BM'ye üye 193 ülke arasında 8'den fazla kara sınırı komşusu olan kaç ülke vardır?
  • UEFA Şampiyonlar Ligi tarihinde en çok maç kaybeden ve en çok gol yiyen takım hangisidir?
  • Arnold Schwarzenegger "Dur! Yoksa Annem Ateş Edecek" filminin senaryosunu okuyup berbat bulmuş, kime filmi övüp onun oynamasına sebep olmuştur?
  • Çeyrek altın kaç gram ağırlığındadır?
  • Cuma namazı saati ve kılınış şekli: Cuma günü hangi dua ve sureler okunur?
  • 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü: Anlamı, ortaya çıkışı ve en güzel mesajlar
  • Süper Lig 15. Hafta | Galatasaray-Samsunspor maçı ne zaman, saat kaçta, hangi kanalda?
  • A Haber
  • iPhone iPhone
  • Android Android
  • Facebook
  • X
  • Instagram
  • Flipboard Flipboard
  • Youtube
  • RSS