Erdoğan'ın 'çözüm süreci' çıkışının kodları
Giriş:
25.03.2015
00:00
Güncelleme:
25.03.2015
12:30
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çözüm süreci izleme heyeti ve Dolmabahçe deklarasyonuna dair açıklamaları, gündemdeki yerini koruyor. Peki Erdoğan neden o açıklamaları yaptı?
A HABER- AK Parti hükümeti öncesi Doğu, olağanüstü hal uygulaması nedeniyle nefes alamıyordu. Bölgenin en önemli isteği olağanüstü halin kaldırılmasıydı.
AK Parti iktidara gelince, koalisyon hükümetinin sürekli olarak yenilediği olağanüstü hal uygulamasını uzatmadı. Böylece olağanüstü hal resmen 30 Kasım 2002'de AK Parti iktidarı döneminde sona erdi. Sonrasında bölge halkına nefes aldıran demokratikleşme adımlara hız verildi. Amaç, tüm vatandaşların daha demokratik, huzurlu ve özgür bir ortamda yaşamasıydı.
Sürecin sosyal hayata yansıyan sembolik kilometre taşlarından biri, 2003 yılında Nüfus Kanunu'nda yapılan değişiklikle vatandaşların çocuklarına istedikleri isimleri verebilmesi oldu.
Bazı harflerin kullanılmasını engelleyen yasaklar kaldırıldı... TRT Şeş yayına başladı.

Ardından vatandaşların anadillerini kullanmalarının önü açıldı... Türk Dil Kurumu "Türkçe-Kürtçe, Kürtçe-Türkçe" sözlükler hazırladı... Kürtçe yayın yapan TRT Şeş 24 saat esasıyla yayına başladı.
Süreç ilerledikçe kanalın da ismi değişti.. TRT Şeş ismi "TRT Kürdi" oldu. Artık teröre neden olan ve besleyen negatif unsurların hepsi tarih oldu. Türkiye'de yeni bir dönem başlamıştı.
Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde 12 yıl boyunca ileri demokrasi adımları atılırken ne Kandil, ne de HDP'nin çizgisinde büyük bir değişiklik yaşanmadı. 2013'ten itibaren sınır dışına çekilmesi gereken PKK bunu yapmazken, HDP'de bu durumu haklı göstermeye çalışan bir tutumu sürdürdü. Kandil ve HDP üzerine düşeni yapmaya yanaşmazken sürekli olarak "hükümet adım atmalı" propagandası yapıldı. Demokratikleşme adımlarının mimarı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan birbiri ardına yapılan açıklamalarla yıpratılmaya çalışılarak çözüm sürecine zarar veren bir politika izlendi.
Kobani bahanesiyle yapılan 6-7 Ekim olaylarında ise ellinin üzerinde vatandaş hayatını kaybetti. Ancak bu can kayıpları ve dökülen kan bile HDP ve Kandil'e ders olmadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan çözüm süreciyle ilgili açıklamalarında işte tüm bu yaşananlara, Kandil ve HDP'nin ileri demokrasi için atılan adımlara karşılık vermemesine dikkat çekti. Kandil ve HDP'nin adım atmamasına rağmen izleme heyeti oluşturulmasının sakıncalarına dikkat çekti. Yine aynı sebepten dolayı Dolmabahçe deklarasyonunda verilen resimle ilgili de uyarı yaptı. Yani Erdoğan yapılan propagandanın aksine hükümetle ters düştüğü için değil, sürecin sağlıklı işlemesi o açıklamaları yaptı.
Erdoğan'ın bu haklı uyarıları ve oyunu perdeleme çabalarını açığa çıkarması terörden medet umanları harekete geçirdi. Cumhurbaşkanı ile hükümet arasında kriz olduğu yönünde bir algı oluşturmak için büyük bir iş birliği içine girildi.
AK Parti iktidara gelince, koalisyon hükümetinin sürekli olarak yenilediği olağanüstü hal uygulamasını uzatmadı. Böylece olağanüstü hal resmen 30 Kasım 2002'de AK Parti iktidarı döneminde sona erdi. Sonrasında bölge halkına nefes aldıran demokratikleşme adımlara hız verildi. Amaç, tüm vatandaşların daha demokratik, huzurlu ve özgür bir ortamda yaşamasıydı.
Sürecin sosyal hayata yansıyan sembolik kilometre taşlarından biri, 2003 yılında Nüfus Kanunu'nda yapılan değişiklikle vatandaşların çocuklarına istedikleri isimleri verebilmesi oldu.
Bazı harflerin kullanılmasını engelleyen yasaklar kaldırıldı... TRT Şeş yayına başladı.

Ardından vatandaşların anadillerini kullanmalarının önü açıldı... Türk Dil Kurumu "Türkçe-Kürtçe, Kürtçe-Türkçe" sözlükler hazırladı... Kürtçe yayın yapan TRT Şeş 24 saat esasıyla yayına başladı.
Süreç ilerledikçe kanalın da ismi değişti.. TRT Şeş ismi "TRT Kürdi" oldu. Artık teröre neden olan ve besleyen negatif unsurların hepsi tarih oldu. Türkiye'de yeni bir dönem başlamıştı.
Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde 12 yıl boyunca ileri demokrasi adımları atılırken ne Kandil, ne de HDP'nin çizgisinde büyük bir değişiklik yaşanmadı. 2013'ten itibaren sınır dışına çekilmesi gereken PKK bunu yapmazken, HDP'de bu durumu haklı göstermeye çalışan bir tutumu sürdürdü. Kandil ve HDP üzerine düşeni yapmaya yanaşmazken sürekli olarak "hükümet adım atmalı" propagandası yapıldı. Demokratikleşme adımlarının mimarı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan birbiri ardına yapılan açıklamalarla yıpratılmaya çalışılarak çözüm sürecine zarar veren bir politika izlendi.
Kobani bahanesiyle yapılan 6-7 Ekim olaylarında ise ellinin üzerinde vatandaş hayatını kaybetti. Ancak bu can kayıpları ve dökülen kan bile HDP ve Kandil'e ders olmadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan çözüm süreciyle ilgili açıklamalarında işte tüm bu yaşananlara, Kandil ve HDP'nin ileri demokrasi için atılan adımlara karşılık vermemesine dikkat çekti. Kandil ve HDP'nin adım atmamasına rağmen izleme heyeti oluşturulmasının sakıncalarına dikkat çekti. Yine aynı sebepten dolayı Dolmabahçe deklarasyonunda verilen resimle ilgili de uyarı yaptı. Yani Erdoğan yapılan propagandanın aksine hükümetle ters düştüğü için değil, sürecin sağlıklı işlemesi o açıklamaları yaptı.
Erdoğan'ın bu haklı uyarıları ve oyunu perdeleme çabalarını açığa çıkarması terörden medet umanları harekete geçirdi. Cumhurbaşkanı ile hükümet arasında kriz olduğu yönünde bir algı oluşturmak için büyük bir iş birliği içine girildi.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN