20 atom bombası gücünde

Çin Halk Cumhuriyeti ile Hindistan arasında kalan Orta Asya ülkesi Nepal tarihi boyunca birçok şiddetli deprem geçirdi. Dünyanın en yüksek noktası Everest Dağı'nın milyonlarca yıl önce bu bölgede oluşması da tektonik hareketliliğin en büyük kanıtı. Ancak 7.8 büyüklüğündeki son deprem şiddeti açısından her zamanki sarsıntılardan daha farklıydı. İngiliz Independent gazetesine konuşan bir uzman bu depremin 2'nci Dünya Savaşı'nda Hiroşima'ya atılan atom bombasının 20 katı şiddetinde bir etki gösterdiği yorumunu yaptı. Uzmanlara göre yıkımın ve oluşan can kaybının bu kadar fazla olmasının diğer nedeni ise depremin merkez üssünün Nepal'de nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu başkent Katmandu'ya sadece 65 km uzaklıkta olması. Depremin etkisini artıran bir diğer faktör ise derinlik. Nitekim son deprem yerin sadece 10 km altında gerçekleşti. Daha derinlerde yaşanan bir depremin yarattığı sarsıntıyı yer kabuğunun emme gücü daha fazla olabilirdi.

'DAHA KÖTÜSÜ BEKLENEBİLİRDİ'

7.8 lik depremden yarım saat sonra yaşanan 6.6'lık ilk artçı şok ve peşinden gelen 20 daha küçük sarsıntı Nepal'in ana depremde zayıflayan yapılarını yerle bir etmeye yetti. Nepal'in Hint tektonik tabakası ve Euroasia tektonik tabakasının kesişme noktalarında yer alması da büyük depremler yaşamasına neden oluyor. Ancak uzmanlar tüm olumsuz koşullar göz önüne alındığında böyle bir depremin yaşanandan çok daha fazla bir yıkıma neden olabileceğini söylüyor.

'ÖLÜ SAYISI 10 BİNE ULAŞABİLİR'

Nepal'de dün yerel ve uluslararası arama kurtarma ekiplerinin enkazlardan çıkardıkları cesetlerle birlikte toplam ölü sayısı 3 bin 815'e yükseldi. Merkez üssü başkent Katmandu yakınlarındaki bir bölgede olan depremde 7 bin 685 kişi yaralandı. Ancak bölgede görev yapan arama kurtarma ekipleri hâlâ ulaşılamayan ya da arama yapılamayan pek çok enkazın bulunduğu, ölü sayısının 10 bine ulaşabileceği endişesi taşıdıklarını söylüyor.

HEYELAN YOLLARI KAPATTI
Depremin merkez üssüne yakın yerleşim birimlerine giden yolların heyelan ve çatlaklar yüzünden kapandığı, bu nedenle buralara ulaşım sağlanamadığı aktarıldı. Bu yerleşim birimlerine ulaşılmasıyla ölü sayısının daha da artmasından endişe ediliyor. Ülkede 1934'te yaşanan 8.1 büyüklüğündeki depremde 10 binden fazla kişi hayatını kaybetmişti.