Ne kadar sağlıklı olursa olsun parası yoksa hacca gidemez. Çünkü S. Arabistan'a kadar gidemez. Gitse de o şartlara dayanamaz. Çok istediği halde Kabe'yi tavaf edemez. O Kabe ki, biz ona Beytullah (Allah'ın evi) deriz. İslam'ın 5 şartından birisi olmanın yanı sıra hac, en büyük sosyal organizasyonlardan birisidir aynı zamanda. Dünyanın her yerinden koşup gelmiş milyonlarca mü'min, Mekke'de buluşur. Irk, dil, farkı gözetmeksizin kaynaşır. Kabe'nin etrafında tavaf edip binbir renk cümbüşü oluşturur. Hac, insanın Allah'a verdiği en büyük sözdür. Allah'la yapılan bir ahitleşme, Allah'la varılan en büyük anlaşmadır. Her farzı, her rüknü, her hal ve hareketi kalpten gelen ruhsal bir taahhüttür. Yeniden dirilişin, mahşerin provasıdır. Şöyle bir düşünün, hiç tanımadığınız kişilerle bir yerde toplanıyorsunuz. Kefeninizi giyiyorsunuz. Allah'ın huzuruna çıkıyorsunuz. Sonra tekrar Allah'ın evine gidiyorsunuz, oradan da Peygamberimizin ifadesiyle yeni doğmuş gibi arınmış ve bilinçlenmiş olarak hayata dönüyorsunuz. Allah hepimizi, gönülleri Beytullah sevgisiyle dolu mutlu hacılardan eylesin...