Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun başkanlığında Çankaya Köşkü'nde toplanan Bakanlar Kurulu toplantısı sırasında Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş Basın toplantısı düzenledi. 64. Hükümetin hayırlı olmasını dileyen Kurtulmuş, 1 Kasım'la birlikte tek başına iktidar tablosunun ortaya çıktığını belirtti. 1 Kasım'dan sonra yeni parlamentonun yenin töreniyle görevine başladığını, Meclis Başkanının seçildiğini, Meclis Başkanlık Divanının seçimlerinin yapıldığını, hükümet programının okunduğunu ve hükümet programı üzerinde yarın görüşmeler yapılacağını anlayan Kurtulmuş, pazartesi günü ise güven oylamasının yapılacağının altını çizdi. Kurtulmuş: '(Cumhuriyet Gazetesi'nin yöneticilerinin tutuklanmasıyla ilgili olarak) Biz Türkiye'de hiç bir basın mensubunun tutuklanarak, yargılanmasını istemeyiz, aslolan bu anlamda basın mensuplarının ya da kamuya malolmuş kişilerin tutuksuz yargılanması süreçleridir. Tutuklu yargılanma hali ise istisnai bir süreçtir, ancak biz yürütme tarafıyız, yargı tarafı ise tamamen yürütmeden bağımsız olarak işlerini sürdürüyorlar, devam etmekte olan bir süreç var. Biz burada şunu çok açık bir kere daha söylüyorum, aslolan bu süreçlerde tutuksuz yargılanma olmasıdır. Konunun iddia edildiği kadarıyla, elimizde metinler var, savcılığın iddiasındaki esas şey, gazetecilik faaliyetleri dolayısıyla bu arkadaşlarımız itham edilmiyor, bu arkadaşlarımız gizli kalması gereken devletin bilgilerini ve sırlarını bir türlü ifşa etmek ya da casusluk sayılabilecek bir takım faaliyetlerde bulunmak konusundan itham ediliyor. Dolayısıyla bu ithamın mahkemede görüleceği bir süreç var. Ümit ederiz ki, mahkeme bu iddia edilen hususlarda objektif ve adil davranır.' DÜŞÜRÜLEN RUS UÇAĞI Bu uçak düşürüldüğü anda milleti bilinmeyen bir uçak, bir çok ikaz edilmiştir. Genelkurmay Başkanı toplantıya katılarak bizlere ses kayıtlarını da dinletti. Daha önce ilan edilen angajman kuralları çerçevesinde bu ikazlar yapılmıştır. İkaz yapılmadığına dair Rusya'nın iddiaları gerçek dışıdır. Rusya ihlaller sonrası daha önce bütün askeri ve siyasi kanallardan uyarılmıştır. Bu uyarma bir kere değil çok kez tekrarlanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti kendi sınırlarını koruyacak güce sahiptir. Keşke böyle bir ihlal olmasaydı. Biz Türkiye ve Rusya olarak iki komşu ülke olarak birbiriyle dostane ilişkiler geliştirmiş ülkeleriz. Bu krizin çözülebilmesi için askeri ve siyasi kanalların açık tutulmasını isteriz. Eğer Rus uçağı olduğu bilinseydi böyle bir olay vuku bulmazdı.