II. Meşrutiyet meclisinin açılmasından sonra yaşanan ilk önemli olay, Meclis-i Mebusan Başkanlığı için yapılan seçim olmuştu. Başkanlık için 20 aday yarışmıştı. Bunlardan ise sadece en çok oyu alan üç tanesi, İstanbul Mebusu Ahmet Rıza Bey, Preveze Mebusu Azmi Bey ve Kırıkkilise Mebusu Emrullah Efendi padişahın onayından geçecek olan listede yer almıştı. Heyet-i Mebusan Nizamname-i Dâhiliyesi'nin baş kısmı Meclis-i Mebusan İçtüzüğünün dokuz ve onuncu maddelerine göre: Başkanlık Divanı'nın oluşturulması için, başkanlık, birinci ve ikinci başkan vekilliklerine üçer kişi aday olur. Milletvekilleri, bu üçer adaydan münasip gördüklerinin adlarını oy pusulasına yazarak 'gizli oy' usulüyle seçimini yapar. Oylama bu şekilde sona erdikten sonra en çok oyu alan üç kişinin isimleri meclisin geçici başkanı tarafından yazıyla sadarete bildirilir. Son olarak da başkan ve başkan vekilleri padişah tarafından bu üçer aday arasından seçilerek sadarete gönderilir, sadarette padişahın bu iradesini meclise bildirdikten sonra meclis başkanı ve vekilleri görevlerine başlarlardı. İşte bu içtüzük asıl adıyla 'Heyet-i Mebusan Nizamname-i Dâhiliyesi' gereğince 10 Kânunuevvel 1324/ 24 Aralık 1908 tarihli Meclis-i Mebusan oturumunda meclis başkanlığı için yapılacak ilk seçim şu şekilde cereyan etmişti. Başkan seçiliyor 'Başkan seçimine karar verilince yoklama yapılması da gerekli görüldü. Yoklama yapıldı. Adaylıkları kabul ve tasdik olunduğu halde bazı kişilerin isimleri okunmamış olduğu için bunlar itiraza başladılar. Gürültü arttı. Başkanın çıngırağı yine sallandı. Yusuf Kemal Bey-Kimlerin isimleri okunmadıysa kâtip beye müracaatla yazdırsınlar. Kâtip Rıza Nur Bey-Yaşanan aksaklığı, düzen yokluğunu mazur görünüz. Elden geldiği kadar çalışılıyor. Fakat hükümet mebusların isimlerini içeren bir defter bile vermemiştir. Oylar nasıl toplanacak Oyların ne şekilde toplanacağı konusu dedikodulara yol açtı. Mebusların bir kısmı şöyle teklifte bulundular: -Biz elimizle gelip oy pusulamızı atmalıyız. Kâtip-Düzenin korunması için biz dolaşacağız. Ebuzziya Tevfik Bey-Oy sandığı yok. Bir ses- Sandık olmazsa oyda toplanamaz. Bir ses-Sandık olmaza sepet olsun. -Sepet şüphe doğmasına yol açar. Reis-Sandık yetiştirilemedi bunun için ertelemeye zaman yoktur. Rıza Tevfik Bey-Bu, teşrifat meselesine döndü. Sandık olsun sepet olmasın ne ziyanı var! Bir ses- Akşam oldu. Yarın saat dörtte... -Olmaz! Olmaz! Sesleri. Oyları kim açacak? Bir mebus- Dokuzuncu maddenin son fırkasında gizli oy sandığının açılması için heyetten birkaç kişinin kura ile tayin edileceği yazılıdır. Biz önce kanunu kendimiz hakkıyla tatbik edelim ki diğerlerine güzel örnek olalım. Cavid Bey-Kura oyların toplanmasından sonra çekilebilir. -Sandığı kime emanet edeceğiz? -Başkan masanın önünde durur. Kozmidi Efendi-Rica ederim Reis Efendi, oy toplanıncaya kadar kimseye söz verilmesin. Reis-Tebliğ ederim, rica ediyorum, artık sükût edilsin kimseye söz yoktur. Zohrab Efendi-Reis Efendi, iki üç noktadan itirazlar ortaya sürülüyor. Her taraftan-Söz yok! Sükût! Oy toplanıyor Saat on biri beş geçe oylar toplanmaya başladı. Kura çekimi Oylar toplandıktan sonra bunları açmak için birkaç kişi adına kura çekimine sıra geldi. Emrullah Efendi- Herkesin ismi yazılı yuvarlaklar vardır. Bunu malum olan masanın üzerine atarız. Her şubenin başına isabet eden yuvarlağın sahibi oyların açılmasına memur olur. -Kaç kişi nezaret edecek. Öteden birinden- Beş! Beş! Bu kura çekiminde şube başkanları( grup başkanları) memur olsun. Ahmed Rıza Bey hazır bulunmadığından İsmail Kemal Bey'in kura çekiminde yer alması kabul olundu. Tarif edilen usul şekliyle çekilen kura neticesinde şu kişiler oyları açmaya memur oldular: Konya Mebusu Ebuzziya Tevfik Bey, Karesi Mebusu Hasbi Efendi, Kosova Mebusu Fuat Paşa, Konya Mebusu Süleyman Sami Efendi, Kozan Mebusu Hamparsum Efendi Oylar sayılıyor Oyları açmaya memur olan kişiler başkanlık kürsüsünün arkasındaki özel bölümde toplandılar. Oyları birer birer açıp açıktan okumaya başladılar. Mahir Efendi-Oyları kayıt ve sonucu bildirecek olan kişiler kura ile belirlenmiştir. Bunlar bize neticeyi bildireceklerdir. Okumaya ne lüzum var? -Okunsun! -Okunmasın! -Okumakta ne mazur var? Nihayet kâtip oy pusulalarını okumaya ve kura ile seçilen kişiler de ayrı ayrı kayıt etmeye başladılar. Oy pusulaları Oy pusulalarının okunması epeyce uzun sürdü. Bu sırada Mebusların bir kısmı salonu terk ederek biraz hava almak üzere dışarı çıktılar. Fakat bir kısmı elde kalem kendileri de kendi hesaplarına oy sayılarını kayıt ile kontrol vazifesini ifa ediyorlardı. Oy pusulalarından birinde yalnız bir isim yazılı çıktı. Bu da İsmail Kemal Bey içindi. -Olur! Olmaz! Sesleri. Doğal olarak bu oyun kabulünde hiçbir mazur görülmedi. Yine diğer bir kâğıtta yalnız Ahmed Rıza Bey yazılmış olduğu görüldü. Oy pusulalarının içinden bir de mütalaa name çıktı. Meclis başkanlığı için üç adayın seçimi, başkanın seçimi sonucu değil, tayin neticesi olacak bir teklif demek olduğundan bu usulün değiştirilmesi için girişimde bulunulması tavsiye ediliyordu. Başkan adayları Saat bire çeyrek kala oyların sayım işi sona erdi. Oy alan kişilerin isimleri ve aldıkları oy miktarı başkanlık makamınca aşağıda görüleceği üzere bildirildi: 205 Ahmed Rıza Bey 148 Azmi Bey 134 Emrullah Efendi 68 İsmail Kemal Bey 32 Mustafa Asım Efendi 13 Ebuzziya Tevfik Bey 9 Nafi Paşa 8 Şekip Bey 7 Abdülkadir Efendi 5 Abdullah Bey 4 Akif Bey 3 Rüştü Bey 3 Nail Bey 2 Lütfü Bey 2 Süleyman Bey 2 İbadullah Bey 2 Süleyman Efendi 2 Manyasizade Refik Bey 2 Cavid Bey 1 Akif Bey Bir ses- Rey verenler kaç? Yusuf Kemal Bey-Sayının yazılandan fazla olduğu anlaşılıyor. Oy veren miktarını aramaya ne gerek var? Reis-Ahmed Rıza Bey, Azmi Bey, Emrullah Efendi başkan adaylığına kabul olunmuştur. Yarın başkan vekillerini seçeceğiz. Diğer seçim mazbatalarını okuyacağız. Bir ses-Yazılacak cevaplar ne oldu Reis- Komisyon yazıyor. -Acele ettirelim! Birleşimin Sonu Saat bire beş kala meclisteki görüşmelerin sona erdiği ve yarın genel kurulun yedi buçukta toplanacağı başkanlık makamından bildirildi.' Meclis-i Mebusan'ın ilk başkanı Ahmed Rıza Bey II. Meşrutiyet'in ilk meclis başkanı Ahmed Rıza Bey Meclis-i Mebusan'ın bu oturumuyla başkanlığa seçilen Ahmed Rıza Bey, 1887'de Bursa Maarif Müdürlüğü görevini sürdürdüğü sırada istifa ederek aynı yıl Paris'e yerleşmiş ve 1892'den itibaren Paris'te toplanmaya başlayan Jön Türk muhalefetine iştirak etmişti. Kendisi bu hareketin ismini belirleyecek kadar bu muhalif harekette etkin bir şahsiyetti. Nitekim onun teklif ettiği 'İttihat ve Terakki Cemiyeti' ismi kabul edildi. Cemiyetin çıkardığı Meşveret Gazetesi'nin başına geçti. Cemiyet içerisindeki nüfuzu sebebiyle engellenmeye çalışılan Ahmed Rıza Bey, 1908 yılında İstanbul Mebusu olarak meclise girdi. Yukarıda ifade edildiği üzere de başkan adayları arasında 205 oyla, en fazla oyu alarak Sultan II. Abdülhamit tarafından Meclis-i Mebusan Başkanlığı'na atandı. Padişahın listedeki diğer isimlerden birini de tercih edebilme hakkı olmasına rağmen, uzun yıllar Meşrutiyet için mücadele etmiş olan böyle bir kişinin bu makama gelmesi o dönemde meclisin sahip olduğu gücü ve iradesine gösterilen önemi yansıtması bakımından ilginçtir. Meclis-i Mebusan başkanlığı için yapılan oylama sonucunu bildiren ve geçici başkan tarafından sadarete gönderilen yazı Huzur-u sami-i sadaret-i azamiye Bugünkü içtima-i umumiyede nizamname-i dâhili ahkâmına tevfikan rey-i hafi ile icra kılınan intihabat neticesinde İstanbul Mebusu Ahmet Rıza Beyefendi iki yüz beş rey ile birinci derecede ve Preveze Mebusu Azmi Beyefendi yüz kırk sekiz rey ile ikinci derecede ve yüz otuz sekiz rey ile Kırıkkilise Mebusu Emrullah Efendi üçüncü derecede riyaset-i evveli namzetliğine intihab edilmiş olmağla meclisin bir an evvel teşkil-i kat'iini temin zımmında şimdiden arz-ı atabe-i ulya kılınarak taraf-ı şahaneden yakin buyrulacak reis-i evvelin tebliğ ve işar buyrulması babında emr ü ferman hazret-i veliyyü'l-emrindir. 10 Kânunuevvel 324 Meclis-i Mebusan Reis-i Muvakkatı İmza